4- İÇKİ İÇEN KİMSENİN HİÇ BİR NAMAZI KABUL OLUNMAZ 3502 - “... Abdullah bin Amr (bin el-As) (radıyallahü anhüma)'dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Kim içki içip sarhoş olursa, kırk sabahta kadar) onun hiç bir kabul olunmaz. Ve eğer (bu arada tevbe etmeksizin) ölürse ateşe girer. Eğer tevbe ederse (yani içki içme işini kesin olarak bırakıp, ettiği günahtan pişmanlık duyarak Allah'a yönelirse) Allah onun tevbesini kabul eder. Şayet o kişi tevbesini bozup içki içer ve sarhoş olursa, kırk sabahta kadar) onun hiç bir namazı kabul olunmaz ve ölürse ateşe girer. Şayet tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder. Eğer herif tevbesini bozup (tekrar) içki içip sarhoş olursa, kırk sabah onun hiç bir namazı kabul olunmaz. Şayet ölürse ateşe girer. Eğer tevbe ederse Allah (yine) tevbesini kabul eder. Eğer (o kimse dördüncü defa) dönüş yapıp içki içerse, kıyamet günü ona bedğatü'l-habâl'dan içirmek Allah üzerine bir hak olar. ) Sahabîler : Yâ Resûlallah! Bedğatül-Habal nedir? diye sordular. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Ateş (yani cehennem) halkının ( yanması dolayısıyla) vücûdundan akan (irin gibi) şeyidir.) buyurdu. " |