Geri

   

 

 

 

İleri

 

1- (MUHTAÇLARA) YEMEK YEDİRME (FAZİLETİNİN BEYÂNI) BÂBI

3374 - “... Abdullah bin Selâm (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mekke'den hicret edip) Medine-i Münevvere ye geldiği zaman halk O'nu karşılamaya koşarak gitti ve: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Resûlüllah geldi, Resûlüllah geldi, denildi. Ben de bakayım diye halkın içinde gittim. Nihayet O'nun yüzünü görüp tanıyınca, yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını bildim. Ondan işittiğim ilk buyruğu da şu oldu: (Ey İnsanlar! Selamlamayı çoğaltıp yaygınlaştırın, (muhtaçlara) yemek yedirin, akrabalarla iyi ilişki kurun ve halk uyurken geceleyin namaz kılın ki selâm ile (yani selâmlanarak veya selâmetle) Cennet'e giresiniz.) "

3375 - “... Abdullah bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle derdi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Selamlamayı çoğaltıp yaygınlaştırın, (muhtaçlara) yemek yedirin ve Allah (Azze ve Celle)'nin size emrettiği gibi kardeşler olunuz.) "

3376 - “... Abdullah bin Amr (bin el-Âs) (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre, birsam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:

Resûlallah İslâmiyet'in hangi hasleti daha hayırlıdır? diye soru sordu. Resül-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :

(Muhtaç kimseye) yemek yedirmen ve tanıdığına, tanımadığına selâm vermendir,) buyurdu. "