15- ALLAH SÜBHÂNEHU VE TEÂLÂ YOLUNDA SAVAŞMA (NIN FAZİLETİNİN BEYÂNI) 2898 - “... Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; kendisi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şu hadîsi işitmiştir : (Müslüman bir adam Allah Azze ve Celle yolunda bir dişi devenin iki sağımı arasındaki süre kadar savaşırsa o kimse için cennet (Allah'ın ikramıyla girmesi) vâcib olur. ) 2899 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben bir savaşta hazır bulundum. Abdullah bin Revaha (radıyallahü anh) (kâfirlerle savaşırken) şöyle dedi: Yâ nefsim! Seni uyarıyorum. Ben, seni cennet (e girmeye sebep olan savaş) tan hoşlanmaz olarak görüyorum. Allah'a yemin ederim ki, sen ya itaatkâr (uysal) olarak (savaşmak suretiyle) muhakkak cennete gireceksin ya da şüphesiz buna zorlanacaksın. " 2900 - “... Amr bin Abese (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben (bir kere) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak; — Yâ Resûlallah! Cihâdın hangisi efdal (üstün) dür? diye sordum. Buyurdular ki: — (Kanı dökülen ve iyi cins atı yaralanan mücâhid (in cihâdı en üstün cihaddır). ) 2901 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Allah yolunda yaralanan her yaralı — Allah kendi (rızâsı) uğrunda yaralanan kişiyi herkesten ziyâde bilendir ya — kıyamet gününde, yarası yaralandığı günkü vaziyette (kan fışkırıyor gibi görünüyor halde) gelir: Rengi kan rengi, fakat kokusu misk kokusu. ) 2902 - “... Abdullah bin Ebî Evfâ (radıyallahü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Hendek savaşı günü) Ahzâb (yani düşmanlar) aleyhine dua ederek şöyle buyurdu: (Ey Kur'an'ı gönderen, düşmanlarla hesabı hızlı olan Allah! (Medine önünde toplanan) Ahzâbı (yani şu Arap kabilelerini) sen dağıt. Allahım! Onların topluluklarını sen hezimete uğrat ve irâdelerini sen sars (ki yerlerinde tutunamasınlar). ) 2903 - “... Sehl bin Huneyf (bin vâhib) (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : (Kim şehîd olarak ölmeyi Allah'tan içtenlikle dilerse, yatağı üzerinde (yani şehîd olmaksızın) bile ölse Allah onu şehîdlerin makamlarına ulaştırır. ) |