16- SARHOŞUN HADDİ (CEZASI) BÂBI 2666 - “... Ali bin Ebî Tâlib (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Hadd (cezası) nı infaz ettiğim (ve bu cezadan dolayı ölen) hiç kimsenin diyetini (hayat pahasını) vermiş değilim. Ancak şarap içen (ve ona uyguladığım haddan dolayı ölen) kimsenin diyetini öderim. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şarap içen hakkında (sayısı sınırlı) bir had koymamıştır. O (şarap içene belirli bir sayı ile vurduğumuz) had bizim kendimizin (ictihadla) koyduğumuz bir cezadır. " 2667 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şarap içme (cezasın) da (suçluyu) ayakkabılarla ve yapraklarından soyulmuş hurma dallarıyla (kırk darbe) vurmayı emrederdi. " 2668 - “... Hudayn bin el-Münzir er-Rakkaşî (radıyallahü anh)’den şöyle demiştir : El-Velîd bin Ukbe, (halîfe) Osman (bin Affân) (radıyallahü anh)'in huzuruna getirilerek, (şarab içtiğine dâir) şâhidler onun aleyhinde ifâde verince, Osman, Ali (bin Ebî Tâlib) (radıyallahü anh) 'a: Amcan oğlunu (yani el-Velîd'i) al da onun hakkında (şarab içme) cezasını infaz et, dedi. Ali de onu dövdürdü ve dedi ki: (Şarab içene) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kırk dayak attı, Ebû Bekir kırk dayak attı ve Ömer seksen dayak attı. Kırk dayak da seksen dayak da sünnet (yani uygulanması meşru ceza) dır. " |