14- (BAŞKASINA ÂİT) BİR ŞEYİ KIRAN HAKKINDAKİ HÜKÜM BÂBI 2423 - “... Benî Sûe kabilesinden bir adamdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben, Âişe (radıyallahü anhâ)'ya Bana, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huyundan haber ver, dedim. Âişe (radıyallahü anhâ), bana: Sen Kur'an-ı Kerim’de (şüphesiz sen (Yâ Muhammed) yüce ahlâk sahibisin) (Kalem : 4) okumuyor musun? dedi. Âişe (sözüne devamla) dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ashâbı (arkadaşları) ile beraber (benim odamda) idi. Ben O'nun için yemek yaptım. (Kumam) Hafsa da O'nun için yemek yaptı. Âişe dedi ki: Hafsa (yemeği hazırlamak hususunda) beni geçti. Ben cariyeme . Git de Hafsa'nın çanağındaki yemeği dök, dedim. Hafsa'nın cariyesi yemeği Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in önüne tam koyacağı sırada benim cariyem ona yetişti ve (onun eline vurarak) çanağı düşürdü. Çanak kırıldı ve içindeki yemek de (deriden mamul sofra üzerinde) yayıldı. Âişe dedi ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), çanağın parçalarını birleştirdi ve deriden mamul sofra üzerine dökülen yemeği topladı. Sonra Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ile sahabîler o yemeği yediler. Bundan sonra da Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) benim çanağımı (içindeki yemekle beraber) gönderip Hafsa'ya verdi ve : (Kabınız yerine bir kab alınız ve içindeki yemeği (de) yeyiniz) buyurdu. Âişe dedi ki: Ben Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzurunda işlediğim bu işin etkisini O'nun mübarek yüzünde görmedim. (Yani hiddetlenme izini görmedim. ) 2424 - “... Enes bin Mâlik (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir kere) kadınlarından birisi (yani Âişe)nin yanında idi. Bu esnada, müminlerin analarından (yani Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kadınlarından) birisi, içinde yemek bulunan bir çanak gönderdi. Âişe, yemek getiren elçi (hizmetçi) nin eline (bir taş parçası ile) vurdu. Çanak yere düşüp kırıldı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ikiye bölünen çanağın parçalarını alıp birleştirdi. Sonra yemeği toplayıp içine koymaya ve (sahabiler'e) : (Ananız kıskandı. Yeyiniz,) buyurmaya başladı. Sahabîler yemeği yediler. Nihayet, Âişe evindeki (sağlam) çanağı getirdi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sağlam çanağı (yemek getiren) elçiye (hizmetçiye) verdi ve kırık çanağı bunu kıranın evinde bıraktı. " |