7- BİR ŞEY İÇİN YEMİN EDİP ONDAN BAŞKA BİR ŞEYİ DAHA HAYIRLI GÖREN KİMSENİN NE YAPACAĞINI BEYAN EDEN HADİSLER) BÂBI 2185 - “... Ebû Mûsâ (el-Eş'ârî) (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Tebûk seferi için hazırlık yapılırken) ben Eş'arîlerden küçük bir cemâat içinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yanına vararak kendimiz için binek hayvanı istedik, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize : — (Vallahi sizi bindiremem ve sizi bindireceğim hayvan yanımda yoktur) buyurdu. Ebû Mûsâ demiştir ki, bunun üzerine biz Allah'ın dilediği kadar bekledik. Sonra (Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)’e ganimete âit) develer getirildi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (bunlardan semizlikten) hörgüçleri beyazlaşmış üç dişi devenin bize verilmesini emretti. Biz (develeri teslim alıp) gidince, bâzılarımız diğer arkadaşlarımıza: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e müracaatla kendimiz için binek hayvanlarını istedik. Kendisi bize binek hayvanı veremeyeceğine yemin etti. Sonra da bize binek hayvanları verdi. (Herhalde biz O'na yeminini unutturduk, bundan sonra iflah olamayız) Geri dönelim, dediler. Bunun üzerine biz (geri dönüp) huzura çıktık ve: — Yâ Resûlallah! Biz sana gelip binek hayvanları bize vermeni istedik. Sen bize binek hayvanları veremeyeceğine yemin ettin. Sonra da bizi bindirdin, dedik. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bize : — (Vallahi sizi ben bindirmedim. Sizi Allah bindirdi. Vallahi ben bir şey için yemin edip sonra o şeyden başka bir şeyin deha hayırlı olduğunu bildiğimde inşâallah şübhesiz yeminimin kefaretini öderim ve daha hayırlı olan şeyi işlerim) buyurdu veya (Daha hayırlı olanı işlerim ve yeminimin kefaretini öderim) buyurdu. " 2186 - “... Adî bin Hatim (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûluttah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Kim bir şey için yemin edip sonra ondan başka bir şeyi daha hayırlı bilirse, daha hayırlı olanı yapsın ve yemininin kefaretini ödesin. ) " 2187 - “... Mâlik el-Cüşemî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: (Bir defa ben) : —Yâ Resûlallah amucam oğlu yanıma gelir (= bana ihtiyacı olur), ben de ona (bir şey) vermemeye ve ona sila-ı rahm etmemeye yemin ederim, dedim. O, buyurdu ki : (Yemininin kefaretini öde. ) |