1- ORUCUN FAZİLETİ HAKKINDA GELEN HADÎSLER BÂBI 1707) Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Âdem oğlunun işlediği her hasene (hayır ve ibâdet mükâfat yönünden) on mislinden yedi yüz misline, Allah'ın dilediği sayıya kadar arttırılır. Allahü teâlâ buyuruyor ki: Fakat oruç böyle değildir. Çünkü oruç benim içindir. Ve onun mükâfatını ben veririm. Oruçlu kişi şehvetini ve yemeğini benim için bırakır. Oruçlu için iki sevinç vardır. Birinci sevinç iftar yaktindeki sevincidir. Diğer sevinci de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. (And olsun ki) Oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.) " 1708) Benî Amir bin Sa'saa kabilesinden Mutarrif (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre : Osman bin Ebi'l-Âs es-Sakafi (radıyallahü anh), kendisine süt içirmek istemiş Mutarrif de : Ben oruçluyum, demiş. Bunun üzerine Osman : Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim, demiştir : (Oruç, birinizin savaştan koruyucu kalkanı gibi Cehennem ateşinden koruyucu bir kalkandır.) " 1709) Sehl bin Sa'd (es-Sâîdî) (radıyallahü anhümâ)'dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir : (Şüphesiz Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü : Oruçlular nerededir? diye çağrı yapılır. Kim oruçlulardan idiyse o kapıdan girer ve o kapıdan giren bir kimse ilelebed susuzluk duymaz.) " |