23- CENAZE NAMAZINDAKİ DUÂ HAKKINDA GELEN HADİSLER BÂBI 1564 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim Buyurdular ki : (Ölü üzerinde namaz kıldığınız zaman ihlâsla ona duâ ediniz. ) 1565 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Söyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir cenaze üzerinde namaz kıldığı zaman şu duayı okurdu : Allah'ım! Dirimizi ve ölümüzü burada hazır olanlarımızı ve olmayanlarımızı, küçüğümüzü ve büyüğümüzü, erkeğimizi ve kadınımızı mağfiret eyle! Allah'ım! Bizden yaşattığın kimseleri İslâm dînî üzere yaşat! Bizden öldüreceklerim de îman üzere öldür! Allah'ım! Bu cenazenin ecrinden bizi mahrum etme ve ondan sonra bizi dalâlete götürme. ) 1566 - “... Vasile bin el-Eskâ' (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) müslümanlardan bir adam üzerinde cenaze namazı kıldırdı. Ben onun şöyle duâ ettiğini kendisinden işitiyordum : = (Allah'ım! Falan oğlu falan senin hıfz-u himâyendedir. Senin selâmetine götürücü kitabına bağlıdır. Artık onu kabir fitnesinden ve ateş azabından koru. Sen (ahde) vefa edicisin ve hakkı gerçekleştiricisin. Ona mağfiret eyle, ona rahmet eyle. Şüphesiz Sensin Gafur. Sensin Rahim. ) 1567 - “... Avf bin Mâlik el-Eşcaî (radıyallahü anh)'den; Şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Ensârdan (ölen) bir adam üzerinde cenaze namazını kıldığına şahit oldum. Ve (cenaze namazında) şu duayı okuduğunu (kulağımla) işittim: (Allah'ım! Ona selat. Onu mağfiret eyle. Ona rahm eyle. Onu belâlardan koru. Onu afv eyle. Su, kar ve dolu mesâbesindeki rahmet çeşitleriyle onu (günahlardan) pak eyle. Beyaz elbisesinin kirden temizletildiği gibi onu günahlardan ve hatâlardan temiz eyle. (Dünyada bıraktığı) evine karşılık olmak üzere (ona) evinden daha hayırlı bir ev ver, (Ona) ailesinden daha hayırlı bir aile ver, onu kabir fitnesinden ve ateş azabından koru. ) 1568 - “... Câbir (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Ne Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), ne Ebü Bekir ve ne de Ömer (radıyallahü anhümâ) cenaze namazı hakkında cevaz verdikleri kadar hiç bir şey hakkında bize cevaz vermediler. Yani (cenaze namazını) bir vakte bağlamadılar. " |