15- KİŞİNİN RÜKÛA GİTTİĞİ VE RÜKÛDAN BAŞINI KALDIRDIĞI ZAMAN ELLERİNİ KALDIRMASI BÂBI 907 - “... (Abdullah) bin Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i namazda iftitah tekbiri aldığı, rükûa gittiği ve rükûdan mübarek başını kaldırdığı zaman her iki elini omuzlarının hizasına kadar kaldırırken gördüm. İki secde arasında (ellerini) kaldırmazdı. " 908 - “... Mâlik bin el-Hüveyris (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (namaz için) iftitah tekbirini aldığı zaman kulaklarının yakınına kadar ellerini kaldırırdı. Rüku'a gittiği zaman aynı şeyi yapardı. Ve rüku'dan başını kaldırdığı zaman onun gibi yapardı. " 909 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den : Şöyle demiştir; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazda iftitah tekbiri aldığı zaman, rükûa gittiği zaman ve secde etmek üzere rükû'dan kalktığı zaman, ellerini omuzları hizasına kadar kaldırdığını gördüm. " 910 - “... Umeyr bin Habîb (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), farz namazda her tekbir ile beraber ellerini kaldırırdı. " 911 - “... Muhammed bin Amr bin Alâ (radıyallahü anhüm)’den : Şöyle demiştir: Ben, Ebû Hümeyd es-Sâidî (radıyallahü anh)’den işittim. Kendisi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ashâbından on zâtın arasındaydı. On sahâbiden birisi Ebû Katâde bin Rib'i idi. Ebû Hümeyd, orada bulunan on sahâbi'ye = Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namaz kılışını hepinizden daha iyi bilirim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza durmak istediği zaman dimdik doğrulurdu ve ellerini omuzları hizasına kadar kaldırdıktan sonra: (Allahü ekber) derdi, rükû'a varmak istediği zaman da ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. ..... dediği zaman da ellerini kaldırırdı, sonra tam doğrulurdu. İki rek'atten (üçüncü rek'ate) kalktığı zaman tekbir alırdı ve iftitah tekbîrini aldığı zaman yaptığı gibi ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. " 912 - “... Abbâs bin Sehl-i Sâidî (radıyallahü anhümâ)’dan : Şöyle demiştir: (Sahâbilerden) Ebû Hümeyd (es-Sâidî), Ebû Üseyd es-Sâidî, Sehl bin Sa'd (es-Sâîdi) ve Muhammed bin Mesleme (radıyallahü anhüm) toplanmıştılar. Bir ara Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazını anlattılar. Ebû Hümeyd (radıyallahü anh) : Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namazını hepinizden daha iyi bilirim. Muhakkak ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namaza kalktı, tekbîr alarak ellerini kaldırdı. Sonra rü-kü'a varmak için tekbîr aldığı zaman ellerini kaldırdı. Sonra rükû'dan kalktı da ellerini kaldırdı ve her kemik yerine dönünceye kadar tam doğruldu, dedi. " 913) ..... Alî bin Ebî Talib (radıyallahü anh)'den : Şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) farz namaza kalktığı zaman tekbir getirirdi ve ellerini omuzlarının hizasında oluncaya kadar kaldırırdı. Rükû'a gitmek istediği zaman bunun mislini yapardı. Rükû'dan başını kaldırdığı zaman da bunun mislini yapardı. Ve iki rekatten (üçüncü rek'ate) kalktığı zaman bunun mislini yapardı. " 914 - “... Abdullah bin Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan: Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), her tekbir getirişinde ellerini kaldırırdı. " 915 - “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), namaza girdiği zaman ve rükû'a gittiği zaman ellerini kaldırırdı. " 916 - “... Vâil bin Hücr (radıyallahü anh) Şöyle demiştir: Ben (kendi kendime) dedim ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e muhakkak ve İyice bakayım, nasıl namaz kılıyor? Bunun üzerine (baktım) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalktı, kıbleye doğru durdu. Sonra ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırdı. Sonra rükû'a gittiği zaman ellerini bu şekilde kaldırdı. Başını rüku'dan kaldırınca ellerini böylece kaldırdı" 917 - “... Ebü'z- Zübeyr (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre: Câbir bin Abdillah (radıyallahü anhümâ) namaza başlarken ellerini kaldırdı ve rükû'a gittiği zaman ile rükû'dan başını kaldırdığı zaman bunun mislini yapardı. Ve: 'Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i gördüm. Böyle yaptı, ' derdi. |