56- Meyve Suları Hangi Durumlarda İçilmez 5753- Feyrûz (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına giderek şöyle dedim: (Ey Allah'ın Rasûlü! Bağlarım var, Allah da içkiyi haram kıldı üzümlerimi ne yapmalıyım?) Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Kurutursun) buyurdu. (Kurusunu ne yapacağım?) deyince (Akşam ıslatır suyunu sabah içersiniz sabah ıslatıp akşam içersiniz) buyurdu. (Keskinleşinceye (eşiyinceye) kadar bekletebilir miyiz?) diye sordum. Şöyle buyurdu: (Testilere koymayın tulumlara koyun, tuluklarda bekleyince sirke olur) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Eşribe: 10; Dârimi, Eşribe: 13) 5754- İbn-üd Deylemî babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: Ey Allah'ın Rasûlü dedik. Bizim üzümlerimiz var onları nasıl değerlendirelim? (Kurutursunuz. Akşam ıslatırsınız sabah içersiniz sabah ıslatıp akşam içersiniz, şerbeti tulumlarda yapınız testilerde yapmayınız tulumlarda bekleyince sirke olur) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Eşribe: 10; Dârimi, Eşribe: 13) 5755- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e şerbet yapılırdı. Yapılan şerbeti o gün ertesi gün ve üçüncü gün akşamına kadar içerdi kapta kalan şerbet dökülürdü. (Müslim, Eşribe: 9; Ebû Dâvûd, Eşribe: 10) 5756- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e üzüm şerbeti yapılırdı onu o gün ertesi gün ertesi gün ve daha sonraki gün içerdi. (Müslim, Eşribe: 9; Ebû Dâvûd, Eşribe: 10) 5757- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kuru üzümden şerbet yapılırdı ve bir kaba koyulurdu ve o gün ertesi gün ve ondan sonraki gün o şerbetten içerdi, üçüncü günün sonunda ya kendisi içer veya başkasına içirirdi yine bir şeyler kalırsa dökülürdü. (Müslim, Eşribe: 9; Ebû Dâvûd, Eşribe: 10) 5758- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, kendisine kuru üzümden bir kapta şerbet yapılır o günün akşamına içerdi. Akşamleyin yapılanı da gündüz içerdi ve o kapları tertemiz yıkar ve içersinde tortu bırakmazdı. Biz de bu kaplarda yapılan şerbeti bal gibi içerdik. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5759- Bessam (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebu Cafer’e şerbetin hükmünü sormuştum, o da: Ali b. Hüseyin’e akşamdan şerbet yapılır sabahleyin içer sabahleyin yapılanı da akşam içerdi dedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5760- Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Süfyan’a şerbetten soruldu. O da şöyle dedi: (Akşam yap sabah iç) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5761- Ebu Osman (Nehdi değil)’dan rivâyete göre, Ümmül Fadl Enes b. Mâlik’e bir adam göndererek testide yapılan şerbetin hükmünü sordu. Enes’te oğlu Nadr’ın testide şerbet yaptığını ve sabah yapılan şerbeti akşam içtiğini söyledi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5762- Said b. Müseyyeb (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şerbetin tortusunu keskinleşmesi ekşiyip şarap haline gelmesinden dolayı yeni şerbete katılmasını hoş görmezdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5763- Said b. Müseyyeb (radıyallahü anh) şöyle demiştir: (Şerbetin tortusu onun şarabıdır.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 5764- Said b. Müseyyeb (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, içkiye aklı giderip bulanık hale getirdiği için (Hamr) denilmiştir. Said b. Müseyyeb her şeyin tortusu üzerine yenisini ilave ederek şerbet yapmayı hoş görmezdi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) |