5442- Ebu Müleyke
(radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Taifte iki
cariye boncuk yapıyorlardı. Onlardan biri eli kanayarak geldi ve
arkadaşının vurduğunu iddia etti. Öbürü ise inkar etti. Ben de bu
davanın halledilebilmesini temin için İbn
Abbâs’a mektup yazdım. O da bana şu cevabı verdi: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem),
davalarda iddiada bulunan kimselere yemin teklif ederdi. Eğer her iddia
eden davacıya istediği verilse herkes insanların kanları ve malları
hakkında hak iddia eder hale gelirdi.
(Dolayısıyla delil getirmek iddia edip dava edene yemin de, inkar edene
düşer) İnkar eden ve yemin teklif edeceğin o cariyeyi çağır ve
ona şu ayeti oku:
(Doğrusu Allah’a
verdikleri sözü ve yeminleri az bir menfaat karşılığında değiştirenler
var ya işte onlar öteki dünyanın nimetlerinden faydalanamayacaklardır.
Allah kıyamet günü onlarla ne konuşacak ne yüzlerine bakacak ne de
onları günahlarından arındıracaktır ve onlar için acıklı bir azâb
vardır.) (Ali İmran 72.) Onu çağırdım ve kendisine ayeti okudum.
Ayeti dinleyince suçunu itiraf etti ve bu hal beni sevindirdi. (Sadece
Nesâi rivâyet etmiştir.)