82- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Yüzüğünü Neden Atmıştı? 5306- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yüzük yaptırıp takmıştı bir süre sonra: (Bu yüzük beni meşgul ediyor sabahtan beri bir ona bakıyorum bir de size bakıyorum) buyurdu ve çıkarıp attı. (Buhârî, Libas: 54; Müslim, Libas: 14) 5307- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altından bir yüzük yaptırmış ve onu takıyordu, onun kaşı avucunun içindeydi. Bunu görenler de birer yüzük yaptırdılar sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minber üzerine oturarak: (Bu yüzüğü takıyordum ve kaşını da avuç içine getiriyordum deyip çıkardı attı sonra da vallahi ebedi olarak bunu takmayacağım) buyurdu. İnsanlar da yüzüklerini çıkardılar. (Buhârî, Libas: 54; Müslim, Libas: 14) 5308- Enes (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün gümüş yüzük yaptırıp taktı bunu görenler de birer yüzük yaptırıp taktılar, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) çıkarıp attı insanlar da çıkardılar. (Buhârî, Libas: 54; Ebû Dâvûd, Hatem: 2) 5309- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altın bir yüzük yaptırmıştı kaşını avucunun içerisine getirerek kullanıyordu. İnsanlar da altından yüzük yaptırdılar. Bunu gören Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yüzüğü çıkarıp attı, insanlar da yüzüklerini attılar sonra gümüşten bir yüzük yaptırdı onu mühür olarak kullanıyor ve takmıyordu. (Buhârî, Libas: 54; Ebû Dâvûd, Hatem: 1) 5310- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) altından bir yüzük yaptırmıştı kaşı avuç içine gelecek şekilde kullanıyordu. Bunu gören insanlar da altın yüzük yaptırdılar. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu çıkarıp attı ve şöyle buyurdu: (Bunu ebedi olarak takmayacağım) sonra gümüşten bir yüzük yaptırıp taktı. Sonra Ebu Bekir’in eline geçti. Sonra Ömer’in eline geçti daha sonraları da Osman’ın eline geçti, Eris kuyusuna düşünceye kadar onun elinde kaldı. (Buhârî, Libas: 52; Ebû Dâvûd, Hatem: 1) |