37- Kurban Etlerinden Ayırmak Caizdir 4448- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kurban etlerinden almak için çölden bedeviler gelmişti. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Kurban etlerinden yiyin ve üç günlük yiyeceğinizi ayırıp gerisini fakirlere dağıtın) buyurdu. Sonradan ashab: (Ey Allah'ın Rasûlü! İnsanlar kurbanlarının yağlarını eritiyor ve derilerinden tulum yapıyorlar) dedik. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Niçin böyle yapıyorsunuz?) buyurdu. Ashab: Kurban etlerini evimizde saklamamızı yasak ettiğin için dediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de: (Ben çölden gelen fakirlere dağıtmanız için yasak etmiştim artık şimdi dilediğinizi yiyip ayırabilir ve sadaka verirsiniz) buyurdular. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ: 10; Tirmizî, Edâhî: 13) 4449- Abdurrahman b. Âbis (radıyallahü anh) babasından rivâyet ederek şöyle diyor: Âişe’nin yanına giderek ona şöyle dedim: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), kurban etlerinin üç günden fazla yenmesini yasak etmiş miydi?) Âişe: (Evet, kıtlık olduğu için Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) fakirlere zenginlerin kurban eti yedirmesi için öyle yapmıştı.) Daha sonra Âişe’ye: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in ailesini görüyorum kurbandan on beş gün sonra paça yiyorlar bunu nereden buluyorlar) dedim. Âişe, güldü ve şöyle dedi: (Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah’a kavuşuncaya kadar ailesi üç gün üst üste doyasıya ekmek katık yememişlerdi.) (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13) 4450- Abdurrahman b. Âbis (radıyallahü anh) babasından naklederek şöyle demiştir: Âişe’ye kurban etlerinden sormuştum o da şöyle demişti: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için koyun paçalarını bir ay saklardık sonra onları yerdi.) (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13) 4451- Ebu Said el Hudrî (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) önceleri kurban etinin üç günden fazla yenilmesini yasak etmişti sonra ise şöyle buyurdu: (İstediğiniz kadar yiyin ve yedirin.) (Müslim, Edâhî: 5; Tirmizî, Edâhî: 13) |