Geri

   

 

 

 

İleri

 

4- Miras Taksiminden Önce Borç Ödenmeli

3652- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Câbir’in babası borçlu olarak vefat etmişti. Câbir diyor ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim ve:

(Ey Allah’ın Rasûlü! babam bir sürü borç bırakarak vefat etti, miras olarak ta sadece bir hurmalık bıraktı. Bu hurmalıktan çıkacak ürünlerle bu borç birkaç senede ancak ödenebilir. Alacaklıların bana bir kötülük yapmamaları için hurmalığa beraberce gidelim) dedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve hurma yığınlarını dolaştı ve onların etrafında selâm verdi, dua etti ve yığının yanına oturdu. Alacaklıları çağırdı ve alacaklarını ödedi yine de kalan yığınlar hiç alınmamış gibi duruyordu. (Buhârî, vesaya: 37; İbn Mâce, Sadakat: 20)

3653- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Amr b. Haram vefat etmişti. Pek çok ta borç bırakmıştı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den alacaklıların bir kısım alacaklarından vazgeçmeleri için yardım istedim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) alacaklılardan böyle bir istekte bulundu fakat kabul etmediler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de bana:

(Git hurmalarını çeşitlerine göre, Acve’yi bir yere, Izk Ubn Zeyd çeşidini bir yere ayrı ayrı topla sonra bana haber ver) buyurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dediğini yaptım. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, hurma yığınlarını en üstte olanını veya ortadakinin yanına oturdu sonra da şöyle buyurdu:

(Alacaklılara alacakları nispette ölç.) Ben de ölçtüm onlara verdim borcum kalmadı sonra baktım hurma yığınları hiç eksilmemiş gibiydi. (Buhârî, vesaya: 37; İbn Mâce, Sadakat: 20)

3654- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir yahudinin babamdan hurma alacağı vardı. Babam da Uhud savaşında şehid olmuştu, geriye miras olarak iki hurma bahçesi bırakmıştı. Hurmaların tamamı ise yahudinin alacağını ancak karşılayacaktı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), o yahudiye:

(Alacağın hurmanın yarısını şimdi alsan yarısını da diğer seneye bıraksan olmaz mı?) dedi. Yahudi buna yanaşmadı. O zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), bana:

(Hurmaları toplamaya başladığında bana haber ver) buyurdu. Ben de dediğini yaptım ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber verdim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Ebu Bekir ile birlikte geldi. Hurmanın en altından başlanarak toplanmaya ve ölçülmeye başlandı, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de bereketlenmesi için dua ediyordu. Neticede o iki bahçenin küçüğünden çıkan hurmalarla yahudinin borcunu ödedik. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Ebu Bekir’e ikram olmak üzere yaş hurma ve su getirdim, yiyip içtiler ve şöyle buyurdular:

(İşte bu hurma ve su ahirette hesaba çekileceğiniz şeylerdendir.) (Buhârî, vesaya: 37; İbn Mâce, Sadakat: 20)

3655- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: Babam borçlu olarak vefat etmişti. Alacaklılara alacaklarına karşılık hurma almalarını teklif ettim kabul etmediler ve alacaklarını karşılamayacağını söylediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim ve durumu anlattım. O da şöyle buyurdu:

(Hurmaları toplayıp kurutma yerine koyduğunda Bana haber ver.) Ben de toplayıp kurutma yerine yığdığımda haber vermek üzere Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e geldim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte hurma kurutma yerine geldiler. Oraya oturdu ve bereket için dua etti sonra şöyle buyurdu:

(Alacaklıları çağır ve alacaklarını hurmadan öde.) Babamdan alacağı olan herkese alacaklarını verdim, on üç vesk hurma arttı. Bunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e söylediğimde güldü ve:

(Ebu Bekir ve Ömer’e de git bunu haber ver) buyurdu. Ebu Bekir ve Ömer’e gidip haber verdim onlar:

(Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) bereket için dua ettiğinde bunun böyle olacağını bilmiştik) dediler. (Buhârî, vesaya: 37; İbn Mâce, Sadakat: 20)