Geri

   

 

 

 

İleri

 

53- Hulu’ Yoluyla Ayrılan Kimsenin İddet Süresi Ne Kadardır?

3510- Rubeyyi binti Muavviz b. Afra (radıyallahü anha)’nın haber verdiğine göre, Sabit b. Kays b. Şemmas karısını dövmüş ve kolunu kırmıştı. Karısı Cemile binti Abdullah b. Übey idi. Bu kadının erkek kardeşi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek, şikayette bulundu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Sabit’e haber göndererek çağırttı ve ona:

(Hulu bedelini ondan al ve onu serbest bırak) buyurdu. Sabit b. Kays’ta:

(Peki) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

(Kadına bir hayz süresi beklemesini ve sonra da ailesi yanına dönmesini emretti.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

3511- Ubâde b. velid b. Ubâde b. Samit (radıyallahü anh)’ten, O da Rubeyyi binti Muaviz’den rivâyet ederek şöyle demiştir: Rubeyyi binti Muavize:

(Başından geçen olayı anlat) dedim. O da şöyle dedi: Kocamdan Muhalea şeklinde ayrılmıştım sonra Osman’a gelerek ne kadar iddet bekleyeceğimi sordum:

(Sana iddet gerekmez) dedi. Fakat son zamanlarında kocanla münasebette bulunmuş isen bir hayız görünceye kadar iddet beklemen yeterlidir dedi ve şöyle devam etti:

(Ben bu konuda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Sabit b. Kays b. Şemmas’ın nikahlısı olan Meryem el Megalliye hakkında verdiği hükme uymuş oluyorum, çünkü o da Sabit’ten muhalea yoluyla ayrılmıştı.) (İbn Mâce, Talak: 23)