204- Arafat’tan Ağır Ağır Dönmek 3032- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Arafat’tan dönerken devesinin yularını o derece çekiyordu ki devesinin başı devenin semerine dokunuyordu ve insanlara şöyle diyordu: (Ağır olun Ağır olun akşama kadar Arafat’ta durabiliriz.) (Ebû Dâvûd, Menasik: 64) 3033- Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in binitinin arkasında olan Fadl b. Abbâs (radıyallahü anh) anlatıyor: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) arefe günü akşam üzeri sabaha kadar müzdelifede olunacak derdi. Gün insanlara yavaş olmayı tavsiye ediyor ve ağır olun! diyordu. Kendisi de devesinin yularını devamlı çekiyordu. Mina’daki muhassir vadisine gelince, (Cemrelerde atacağınız taşları toplayınız) buyurdu. Cemrelerdeki taş atma işi bitinceye kadar telbiye getirmeyi bırakmadı. (Ebû Dâvûd, Menasik: 64) 3034- Câbir (radıyallahü anh) rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Arafat’tan dönerken ağır ağır geliyor ve insanlara da ağır olmalarını emrediyordu. Muhassir vadisine gelince biraz hızlandı ve insanlara cemrelerde kullanmak için ufak ufak taş toplamalarını emretti. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 3035- Câbir (radıyallahü anh) rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Arafat’tan dönerken (Ey Allah’ın kulları ağır olun!) diyordu. ve eliyle de ağır olunmasını işaret ediyordu. Hadisin ravisi Eyyûb: (Avuç içini semaya çevirerek) dedi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) |