Geri

   

 

 

 

İleri

 

62- Saymadan vermek

2561- Sehl b. Huneyf (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir gün mescidde Ensar ve Muhacirlerle birlikte otururken Hz Âişe ile görüşmek üzere izin alması için bir adamı gönderdik. Bizler yanına girince şöyle dedi: Bir defasında bana bir dilenci geldi. Yanımda da Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vardı bir şey verilmesini emrettim ve verilecek şeyi getirttim ve ona baktım. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

(Evine senin haberin olmadan hiçbir şeyin girip çıkmasını istemiyor musun?) Ben de:

(Evet) dedim. Bu sefer şöyle buyurdu:

(Ey Âişe dur! Bu kadar hesapçı olma, sayarak verme! Allah’ta sana sayarak verir.) (Ebû Dâvûd, Zekat: 46; Müslim, Zekat: 28)

2562- Esma binti Ebu Bekir (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine şöyle buyurdu:

((Sadaka verirken) sayma, hesaplayarak verme! Allah’ta sana hesaplayarak verir.) (Ebû Dâvûd, Zekat: 46; Müslim, Zekat: 28)

2563- Esma binti Ebî Bekir (radıyallahü anha) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek şöyle dedi:

(Ey Allah’ın Peygamberi! Zübeyr’in getirdiğinden başka hiçbir şeyim yok. Onun bu getirdiklerinden sadaka versem bana günah olur mu?) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’de:

(Gücün yettiği kadar ver. Kesenin ağzını bağlama Allah’ta sana kısarak verir.) (Ebû Dâvûd, Zekat: 46; Müslim, Zekat: 28)