3- Zekat vermeyen Kimsenin Durumu 2455- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edince yerine Ebu Bekir halife seçildi. Onun halifeliği döneminde Araplardan bazıları İslâm dininden dönüp irtidad ettiler. Ebu Bekir de bunlarla savaşmak için ordu hazırlamaya başladı. Bunun üzerine Ömer, Ebu Bekir’e şöyle dedi: Sen bu dinden dönenlerle nasıl savaşacaksın? Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmamış mıydı: (İnsanlar (Lâ ilâhe illallah) deyinceye kadar savaşmam emredildi. Kim (Lâ ilâhe illallah) der de Müslüman olursa, canını ve malını bizden korumuş olur. Ancak Allah’la alakalı suçları varsa onun hesabını Allah görür.) Ömer’in bu sözüne Ebu Bekir şu karşılığı verdi: (Namazla zekatın arasını ayıranlara yani namazın farz olduğunu kabul edip zekata karşı çıkanlara ben mutlaka savaş açarım. Çünkü zekat malın hakkıdır. Allah’a yemin olsun ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e verdikleri bir yuları bile zekat olarak vermezler ise onlarla savaşırım. Bu sözler üzerine Ömer şöyle dedi: (Allah’a yemin ederim ki zekat vermeyenlerle savaş konusunda Ebu Bekir’in fikrini kabul edişimin sebepi Allah’ın onun kalbine doğruyu ilham ettiğini görmemdir. Onun hak üzere olduğunu böylece bilmiş oldum.) (Ebû Dâvûd, Zekat: 1) |