83- Her Aydan Üç Gün Oruç Hangi Günlerde Tutulur 2426- İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) her aydan üç gün oruç tutardı. Her ayın ilk Pazartesi günü ve ikinci üçüncü Perşembe günleri.) (Tirmizî, Sıyam: 54; İbn Mâce, Sıyam: 29) 2427- Hur b. Sayyah (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: Huneyde el Huzai’den işittim şöyle diyordu: Mü’minlerin anasının yanına girmiştim şöyle diyordu: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) her aydan üç gün oruç tutardı; her ayın ilk pazartesi günü sonra perşembe daha sonra yine perşembe günü.) (Tirmizî, Sıyam: 54; İbn Mâce, Sıyam: 29) 2428- Hafsa (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Dört şey var ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları hiç terk etmezdi: (1- Aşura orucu, 2- Zilhiccenin on günü, 3- Her aydan üç gün 4- Kuşluk vakti iki rekat kuşluk namazı.) (Tirmizî, Sıyam: 54; İbn Mâce, Sıyam: 29) 2429- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarından biri naklediyor ve şöyle diyor: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) Zilhicce ayında dokuz gün oruç tutardı, Aşura günü de oruç tutardı ve her ayın ilk pazartesi ile iki perşembesi olmak üzere üç gün oruç tutardı.) (İbn Mâce, Savm: 41; Tirmizî, Savm: 51) 2430- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hanımlarından biri naklediyor ve şöyle diyor: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), Zilhicce’nin son on günü oruç tutardı, her aydan da üç gün oruç tutardı ki iki perşembe ve bir pazartesi günü.) (İbn Mâce, Savm: 41; Tirmizî, Savm: 51) 2431- Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) her ayın üç günü ilk perşembe ve iki pazartesi günleri oruç tutmayı emrederdi.) (Tirmizî, Savm: 44; İbn Mâce, Savm: 37) 2432- Cerir b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Her ayın üç gününde oruç tutmak ömür boyu oruç tutmak gibidir. Beyaz günler denilen her kameri ayın on üç, on dört ve on beşinci günleridir.) (İbn Mâce, Savm: 29; Tirmizî, Savm: 54) |