77- Cenaze Namazında Okunanlar 1995- Avf b. Mâlik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir cenazeye namaz kılarken şöyle dua ettiğini duydum: (Allah’ım onu bağışla, ona acı ve onu affet, ona afiyet ver, varacağı yeri ikram edilen yer (Cennet) kıl, girdiği kabri geniş eyle. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz kumaşın kir ve hatalardan temizlenmesi gibi onu hatalarından temize çıkar. Bu dünyadaki evine karşılık, daha hayırlı bir ev, ailesine karşılık daha hayırlı bir aile, Eşine karşılık daha hayırlı bir eş ver. Onu kabir ve Cehennem azabından koru.) Avf diyor ki: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in o ölüye yaptığı duayı duyunca ,keşke bu ölen ben olsaydım dedim. (Tirmizî, Cenaiz: 38; Müslim, Cenaiz: 26) 1996- Avf b. Mâlik (radıyallahü anh) şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bir cenazeye namaz kıldırırken şöyle dua ettiğini duydum: (Allah’ım onu bağışla, affet, ona acı, ona afiyet ver, onun günahlarından vazgeç, varacağı yeri ikram edilen yer (Cennet) eyle, gireceği kabri geniş eyle. Onu su, kar ve dolu ile yıka. Beyaz kumaşın kir ve hatalardan temizlenmesi gibi onu da günahlardan temizle. Dünyadaki evine karşılık, daha hayırlı bir ev, ailesine karşılık daha hayırlı bir aile, eşine karşılık daha hayırlı bir eş ver, onu Cennetine koy.) Ateşten koru yahut şöyle dedi: (Onu kabir azabından koru.) (Tirmizî, Cenaiz: 38; Müslim, Cenaiz: 26) 1997- Ubeyd b. Halid es Sülemi (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki kişiyi birbirine kardeş yapmıştı; onlardan biri şehid edildi. Diğeri de sonradan öldü, onun namazını kıldık. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Ne diyorsunuz?) buyurdu. Onlar da: (Onun için dua ediyoruz ve Allah’ım onu bağışla, affet, ona acı, Allah’ım! Onu arkadaşına kavuştur) diyoruz dediler. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Onun namazı nerde, bunun ki nerde, onun ameli nerde, bunun ki nerde, ikisi arasında gökle yer arası kadar fark vardır) buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cihad: 29; Müsned: 15494) 1998- İbrahim el Ensari (radıyallahü anh), babasından naklederek, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cenaze namazında şöyle dua ettiğini duymuştur: (Allah’ım ölümüze de dirimize de, burada bulunana da bulunmayana da, erkeğimize de kadınımıza da, küçüğümüze de büyüğümüze de mağfiret eyle.) (İbn Mâce, Cenaiz: 23; Müslim, Cenaiz: 26) 1999- Talha b. Abdullah b. Avf (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs (radıyallahü anh)’ın arkasında bir cenaze namazı kıldım. Namaz da fatiha ve bir sûre okudu, duyabileceğimiz şekilde sesli okuyordu, namazı bitirince elinden tutup bu yaptığının hükmünü sordum. (Haktır ve sünnettir) dedi. (Buhârî, Cenaiz: 65; Tirmizî, Cenaiz: 38) 2000- Talha b. Abdullah (radıyallahü anh)’tan rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs (radıyallahü anh)’ın arkasında bir cenaze namazı kılmıştım, onun namazda Fatiha sûresini okuduğunu işittim. Namazı bitirince elinden tutup sordum: (Fatiha mı okuyorsun?) O da: (Evet, Fatiha okumak hak ve sünnettir) dedi. (Buhârî, Cenaiz: 65; Tirmizî, Cenaiz: 38) 2001- Ebu Ümâme (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Cenaze namazındaki sünnet olan şekil: (İlk tekbirden sonra gizlice, Fatiha okumak; sonra da üç tekbir almaktır. Son tekbirden sonra da selâm verilir.) (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.) 2002- |