13- Ölüye Ağlanır Mı? 1854- İbn Abbâs (radıyallahü anh)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ölmek üzere olan bir kız çocuğu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e getirilmişti de onu kucağına aldı sonra elini onun üzerine koydu, O anda çocuk ruhunu teslim etti. Bunun üzerine Ümmü Eymen ağlamaya başladı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona dedi ki: (Ey Ümmü Eymen! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında iken niçin ağlıyorsun?) Ümmü Eymen’de: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) ağlarken ben niçin ağlamayayım) dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Ben ağlamıyorum fakat o acıma hissidir) diyerek şöyle buyurdu: (Mü’min daima hayır üzeredir, vücudundan ruhu çıkarılırken bile Allah’a hamd eder.) (Müsned: 2570) 1855- Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ten rivâyete göre, Fatıma, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatı üzerine ağladı ve şöyle dedi: (Ey Rabbinden aldığı emirle O’na yaklaşan babacığım! Ey Cibril’e ölümünü haber verdiğimiz babacığım! Firdevs Cenneti barınağı olan babacığım!) (Buhârî, Megazî 85) 1856- Câbir (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre, Câbir’in babası, Uhud savaşında şehid olmuştu. Yüzündeki örtüyü açıp ağlamak istedim. İnsanlar bana engel oldular. Fakat, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni bundan yasaklamadı. Halam da ağlamaya başladı. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Onun için ağlamayın, siz onu kaldırıp defnedinceye kadar melekler onu kanatlarıyla gölgelendirirler.) (Buhârî, Cihad ve Siyer: 20; Müsned: 13776) |