19- Nafile Namazlar Oturarak Da Kılınır Mı? 1663- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) oruçlu iken yüzümden (öpmekten) çekinirdi. Hayatının son anlarında kıldığı nafile namazlarını, oturarak kılardı, sadece farzları ayakta kılardı. Onun en çok sevdiği amel azda olsa devamlı olanıydı.) (İbn Mâce, Zühd: 28; Buhârî, Rikak: 18) 1664- Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatından önce farzların dışında kıldığı namazların çoğunu oturarak kılardı.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140) 1665- Yine Ümmü Seleme (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatına yakın dönemlerde farzın dışındaki kıldığı namazların çoğunluğu oturarak idi. O’nun en çok sevdiği amel az da olsa devamlı olanıydı.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140; Müsned: 25333) 1666- Ümmü Seleme (radıyallahü anha) naklediyor: (Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), vefatına yakın kıldığı namazların çoğu farzlar dışında oturarak idi. O’nun en çok sevdiği amel azda olsa devamlı olanıydı.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140; Müsned: 25333) 1667- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem), vefatına yakın son zamanlarında nafile namazları oturarak kılardı.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140; Buhârî, Taksirü’s Salat: 20) 1668- Abdullah b. Şakik (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Âişe (radıyallahü anha)’ya sordum; (Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem) oturduğu yerden namaz kılar mıydı?) O da: (Evet, insanlar O’nu yorduktan (ihtiyarladıktan) sonra) diye cevap verdi. (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140; Müslim, Salatül Müsafirin: 16) 1669- Hafsa (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: (vefatından bir yıl öncesine kadar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in oturarak namaz kıldığını görmedim. Son zamanlarında namazını oturarak kılar ve okuduklarını da ağır ağır okurdu. Sanki okuduğu sûre olduğundan daha uzunmuş gibi görünürdü.) (İbn Mâce, İkametü’s Salat: 140; Müslim, Salatül Müsafirin: 16) |