64- Kabir Azabından Allah’a Sığınma 1316- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e kabir azabından sordum (Evet kabir azabı haktır) buyurdu. Âişe diyor ki: (Benim bu sorumdan sonra O’nun, kabir azabından Allah’ sığınmadan namaz kıldığını görmedim.) (Buhârî, Cenaiz: 86; Müslim, Mesacid: 24) 1317- Âişe (radıyallahü anha)’nın haber verdiğine göre, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazda şöyle dua ediyordu: (Allah’ım! Kabir azabından Sana sığınırım, Mesih deccalin fitnesinden Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden Sana sığınırım. Allah’ım, günah işlemekten ve borçtan Sana sığınırım.) Birisi: (Borçtan ne kadar çok Allah’a sığınıyorsun) dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Kişi borçlanınca yalan söylemek mecburiyetinde kalır, söz verir sözünde duramaz.) (Müslim, Zikir ve Dua: 15; Ebû Dâvûd, Salat: 367) 1318- Ebu Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: (Sizden biri teşehhüd için oturduğunda dört şeyden Allah’a sığınsın; Cehennem azabından, kabir azabından, ölüm ve hayatın fitnelerinden ve Mesih deccalin şerrinden sonra kalbine doğan dualardan istediğini yapsın.) (Buhârî, Cenaiz: 86; Müslim, Mesacid: 24) |