121. Asabiyyet (Kavmiyetçilik) Hakkında Gelen Hadisler 5117- (Hazret-i Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud'un) babasından demiştir ki: Kavmine haksız yere yardım eden kimse (bir kuyuya yüzüstü) düşüp de kuyruğundan çekil(erek kurtarılmaya çalışd)an deve gibidir. 5118- (Abdurrahman b. Abdullah'ın) babasından demiştir ki; " Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın huzuruna varmıştım. Kendisi deriden (yapılmış) bir çadırda bulunuyordu..." (Abdurrahman’ın babası Abdullah b. Mesud rivâyetine devam ederek bir önceki hadisin) bir benzerini rivâyet etti. 5119- Vâsıla b. el-Eska'nın kızından (rivâyet edildiğine göre) kendisi babasını şöyle derken işitmiş: (Ben Hazret-i Peygambere): Ey Allah'ın Resulü asabiyet nedir? diye sordum da: Zulümde (haksızlıkta) kavmine yardım etmendir, buyurdu. İbn Mâce, fiten 7;Ahmed b. Hanbel, IV. 107, 160. 5120- Süraka b. Mâlik Cü'şüm el-Müdlicî'den demiştir ki: (Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize bir hutbe irad ederek şöyle buyurdu: " Sizin en hayırlınız, günaha girmemek şartıyla yakınlarını savunan(ınız)dır." Ebû Dâvûd dedi ki: (Bu hadisin ravilerinden) Eyyûb b. Süveyd zayıftır. 5121- Cübeyr b. Mut'imden (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Halkı) asabiyyet (soy-sop) davasına çağıran bizden değildir. Asabiyyet (soy-sop) davası uğrunda savaşan bizden değildir. Asabiyyet (soy-sop) davası uğruna ölen bizden değildir. Müslim, imare 57; Nesaî tahrim 28; İbn Mace, fiten 7; Ahmed b. Hanbel, II, 306, 488. 5122- Hazret-i Ebû Mûsâ'dan (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: " Bir kavmin kız kardeşinin oğlu o kavimdendir." Buharî, feraiz 24; Tirmizi, menakıb 65; Nesaî zekat 96; Darimi siyer. 81. 5123- Farslı (İranlı)lardan azatlı bir köle olan Ukbe'den demiştir ki: Al bu da benden. Ben Farslı bir gencim diyerek müşriklerden birine bir darbe indirdim. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bana bakarak: Al bu da benden, ben ensarlı bir gencim, deseydin ya? buyurdu. İbn Mâce, hadis no: 2784. |