Geri

   

 

 

 

İleri

 

23. İnsanları Toplumda Layık Oldukları Yere Oturtmak

4842- Meymun İbn Ebi Şebib'den (rivâyet edildiğine göre bir gün) Hazret-i Âişe (radıyallahü anhâ)'ya bir dilenci uğramış da o dilenciye bir (ekmek) parçacı) vermiş .(Daha sonra) yanına üzerinde bir elbise ve iyilik alameti bulunan bir kimse daha uğramış. Bunun üzerine o adamı (layık olduğu bir yere) oturtmuş (ve kendisine bir takım yiyecekler ikram etmiş, adam da kendisine ikram edilen yiyecekleri) yemiş. (Daha sonra oradan uzaklaşıp gitmiş. Adam oradan ayrılınca) bu durum Hazret-i Âişe'ye sorulmuş (Hazret-i Âişe de):

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" İnsanları (layık oldukları) makamlarına oturtunuz" buyurdu. Cevabını vermiş.

Müslim, mukaddime I, 6.

Ebû Dâvûd der ki: Yahya'nın rivâyeti kısaltılmıştır. Meymun ise Hazret-i Âişe'ye erişmemiştir.

4843- Ebû Mûsâ el Eş'arî'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Muhakkak ki ihtiyar müslümana, Kur'âni terk etmeyen ve yasaklarını çiğnemeyen Kur'ân hafızlarına ve adaletli devlet başkanına hürmet etmek, Allah'a saygıdandır."

Tirmizî, birr 75.