7. Utanma 4795- (Abdullah) b. Ömer'den (rivâyet edildiğine göre) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kardeşine (fazla) utanma(ması) hakkında öğüt vermekte olan ensardan bir zatın yanına uğramış da: " Onu bırak! Çünkü utanmak imandandır" buyurmuştur. Buharî, iman 3, 6, edeb 77; Müslim, iman 57-59; Ebû Dâvûd, sünne 14; Tirmizî, birr 56, 80, iman 7, Nesâî, iman 16, 27; İbn Mâce, mukaddime 9; zühd 17; Muvatta, hüsnü'l-hulk 10; Ahmed b. Hanbel, 11-56, 147, 392, 414, 442, 501, 533, V, 269. 4796- Ebû Katede'den demiştir ki: Biz, İmran b. Husayn ile birlikte idik. Orada Buşeyr İbn Ka'b da vardı. (Bir ara) İmran İbn Husayn (söze başlayıp), Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem): " Utanma tamamiyle hayırdır" dediğini ya da " utanma(nın) hepsi de hayırdır" buyurduğunu söyledi. Bunun üzerine Büşeyr İbn Ka'b'm: " Biz bazı kitaplarda bazı hayaların vakar (ağırlık), bazısının sekînet (iç huzuru), bazısının da zayıflık (kaynağı) olduğuna rastladık" dedi. İmran hadisi tekrar rivâyet etti. Büşeyr de sözü(nü) tekrarladı; (hayanın bir takım zaafların kaynağı olduğunu ifade eden Büşeyr'in bu sözlerini ikinci kez işiten) İmran öfkelenip gözleri kıpkırmızı oldu ve (Büşeyr'e hitaben): Görüyorum ki, ben sana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'dan söz ediyorum, sen de bana kitaplarından bahsediyorsun, dedi. (Biz bu durumu görünce İmran'ın daha fazla kızmasını önlemek için kendisine): Ey Ebû Nüceyd, (artık bu kadarı) yeter! dedik. Müslim, iman 60-61. 4797- Ebû Mesûd (radıyallahü anh)'dan (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: " İnsanların ilk Peygamberlikten beri duyageldikleri sözlerden biri; utanmazsan dilediğini yap! sözüdür." Buharî, enbiya 54, edeb 78; İbn Mâce, zühd 17; Muvattâ, sefer 46; Ahmed b. Hanbel, IV, 121-122, V, 273. |