Geri

   

 

 

 

İleri

 

30. İslâm Toplumundan Ayrılanlarla Savaşmanın Hükmü

4760- Ebû Zer (radıyallahü anh)'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Her kim (İslâm) cemaati (nden) bir karış kadar uzaklaşırsa (o kimse) boynundan İslâm boyunduruğunu çıkarmış olur."

Tirmîzî edeb 78; Nesâi, katü's-sarik I; Ahmed b. Hanbel, IİI.332;IV, 130,220; V. 165,180,344.

4761- Hazret-i Ebû Zer (radıyallahü anh)'den demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Benden sonra gelip de şu ganimet(ler)i(n dağıtımında haktan ayrılıp kendi menfaatlerini) tercih eden devlet başkanlarıyla haliniz nice olacaktır?" buyurdu.

Ben de:

" Seni hak (peygamber) olarak gönderen zata yemin ederim ki, o zaman ben de kılıcımı boynuma koyar (ve imamın adaletle muamele etmesi için ya o) sana kavuşuncaya ya da ben sana kavuşuncaya kadar onunla çarpışırım." dedim. " Sana bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Bana kavuşuncaya kadar sabredersin" buyurdu.

4762- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme'den (rivâyet edildiğine göre) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" İleride sizin başınıza bir takım devlet başkanları gelecektir. Bunlardan (göreceğiniz) bazı işleri (Allah-m ve Rasûlü'nün emirlerine uygun olduğu için) iyi karşılayacaksınız; Bazı işlerini de (Allah'ın ve Rasulünün emirlerine aykırı olduğu için) reddedeceksiniz. (Allah'ın ve Rasûlünün emirlerine aykırı olan bu davranışları) reddeden kimse (nin durumu ise, aşağıda açıklandığı gibidir:)

Ebû Dâvûd der ki: Hişam (bu cümleyi) " dili ile reddeden kimse (bu mevzuda üzerine düşen sorumluluklardan ve nifaktan) kurtulmuştur. Kalbiyle reddeden kimse ( o başkanın günahına iştirak etmekten) kurtulmuştur. Fakat (o başkandan) razı olan ve (kendisine) uyan kimse ise (onun günahına ortak olmuştur" , şeklinde) rivâyet etti. (Lakin el-Mualla İbn Ziyad bu cümleyi naklederken " dili ile reddeden kimse" sözünü rivâyet etmedi). Bunun üzerine (orada bulunanlar tarafından) " Ey Allah'ın rasulü onlarla savaşmayalım mı?" diye soruldu da (Hazret-i Peygamber);

" Hayır, namaz kıldıkları sürece (Onlarla savaşmayınız)" buyurdu.

Müslim imâre 62,64; Tirmizi, fiten 78; Nesâi, iman 17; Ahmed b. Hanbel, VI, 295,302,305,321.

4763- Ümmü Selem (radıyallahü anhâ)'den (bir önceki hadisin bir de) manası rivâyet edilmiştir. Bu rivâyete göre Hazret-i Peygamber şöyle buyurmuştur:

" (O başkanın dine uymayan işlerini) çirkin gören (sorumluluktan ve nifaktan) uzak kalır. Reddeden de (onun günahına iştirak etmiş olmaktan) kurtulur."

Katade (bu cümleyi açıklarken şöyle) dedi: Yani " kalbiyle reddeden ve çirkin gören."

4764- Arfece (radıyallahü anh)'den demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı şöyle buyururken dinledim:

" Hiç şüphesiz ki ileride birtakım fitneler olacaktır. Her kim müslümanlar derli toplu bir halde iken onların işlerini dağıtmak isterse kim olursa olsun o kimseye kılıçla vurunuz."

Müslim, imare 59, 60; Nesâi, Tahrim, 6; Ahmed b. Hanbel, IV, 261, 341, V, 24.