14. Bir Yemeği Yemeyeceğine Yemin Eden Kimsenin Durumu Bu bab, Avnu'l-Ma'bûd nüshasında 17 bab sonra gelmektedir. 3272- Abdurrahman b. Ebî Bekir (radıyallahü anhümâ) şöyle demiştir: Bize misafirlerimiz geldi. Ebû Bekir (babam) geceleyin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın yanında konuşuyordu. Bana " Sen bunların ziyafetini tamamlayıncaya kadar yanına dönmeyeceğim" dedi. Misafirlerin yemeklerini getirdim. Onlar; Ebû Bekir gelinceye kadar yemeyiz, dediler. Nihayet Ebû Beky: geldi ve; Misafirleriniz ne yaptı? Yemeklerim yedirdiniz mi? dedi. Misafirler; Hayır, dediler. Ben; Onlara yemeklerini getirdim, yemediler, " Vallahi Ebû Bekir gelinceye kadar yemeyiz" dediler, dedim. Onlar da: Doğru söyledi, bize yemeği getirdi ama biz sen gelinceye kadar yemek istemedik. Ebû Bekir: Sizi yemekten men eden ne? (Niçin yemediniz?). Senin mevkiin, (Peygamber'in katındaki derecen). Vallahi, bu gece ben o yemeği yemeyeceğim. Vallahi, sen yemedikçe biz de yemeyeceğiz. Bunun üzerine Ebû Bekir: Vallahi bu geceki kadar kötü bir gece görmedim. Yemeğinizi yaklaştırın, dedi. Yemekleri yaklaştırıldı, Ebû Bekir " Bismillah" deyip yedi, onlar da yediler. Öğrendim ki; Ebû Bekir, sabahleyin Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gidip, kendisinin ve misafirlerin yaptıklarını haber vermiş. Efendimiz de; " İyi etmişsin, sen yeminine onlardan daha itaatli ve daha sadıksın" buyurmuş. Buharî, mevakît 41, menâkıb 25, edeb 87; Müslim, eşribe 177. 3273- İbnü'l-Müsennâ; Salim b. Nuh ve Abdül-A'lâ'dan, onlar Cerîrî'den; Cerirî, Ebî Osman'dan, o da Abdurrahman b. Ebî Bekir'den bu (önceki) hadisin benzerini rivâyet etmişlerdir. İbnü'l-Müsennâ hadisinde, Salim'den; " Bana keffaret ulaşmadı" dediğini ilâve etmiştir. |