130. Esir(ler)i Karşılıksız Olarak Serbest Bırakmanın Hükmü 2690- Enes (radıyallahü anh)’den; demiştir ki: Sabah namazı vaktinde Mekkelilerden seksen kişi Tenim dağlarından Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ve ashabının üzerine, onları öldürmek için (ansızın) indiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onları esir olarak ele geçirdi. Sonra serbest bıraktı. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah, " Mekke'nin göbeğinde onlara karşı size zafer verdikten sonra, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çeken odur." el-Fetih(48), 24. ayet-i kerimesini sonuna kadar indirdi. Müslim, cihad 133; Tirmizi, tefsir 48,24; Ahmed b. Hanbel III, 125, 290. 2691- Muhammed b. Cübeyr b. Mut'îm'in babasından rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Bedir esirleri hakkında; " Eğer Mut'îm b. Adiyy sağ olsaydı da şu kokmuşlar hakkında şefaatta bulunsaydı onun hatırına bunları serbest bırakırdım." buyurmuştur. Buhârî, hums 16; meğazi 12. |