96. (Allah'a, Rasûlüne Ve Ulü'l-Emre) İtaat Etmek 2626- İbn Cüreyc dedi ki: " Ey inananlar, Allah'a itaat edin. Rasûle ve sizden olan (halifelere, hakimlere, âlimlere, hak ve adalet üzere olan) emir sahibine itaat edin..." en-Nisâ (4), 59. (âyet-i kerimesi) Abdullah b. Kays b. Adiyy (hakkında indi) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu bir seriyye de gönder(miş)di. Bana bunu Ya'la, Said b. Cübeyr'den O da İbn Abbâs'dan naklen haber verdi. Buhâri, tefsir, suret'un-Nisâ, II; Müslim, imâre 31; Nesâi, bey'at 28. 2627- Ali (radıyallahü anh)’den rivâyet olunduğuna göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir ordu göndermiş ve başına da bir adamı kumandan tayin edip, onlara kumandanı dinlemelerini ve ona itaat etmelerini emretmişti. Bir süre sonra kumandan bir ateş yaktı ve askerlere ateşe girmelerini emretti. Bunun üzerine bazı askerler, " biz sadece ateşten kaçtık" dediler. Diğer bir kısmı da ateşe girmek istediler. Bu haber peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e erişince; " Eğer onlar ateşe girselerdi ebediyyen ateşte kalacaklardı.' dedi ve " Allah'a isyan hususunda (kula) itaat yoktur (kula) itaat ancak dine uygun olan işlerdedir" buyurdu. Buhari, ahkâm 4; Ahbarü’l-ahad 1; Meğâzî 59; Müslim, İmâre 39, 40; Nesâi, Beyât 34; Ahmed b. Hanbel, I, 82, 94, 164. 2628- Abdullah b. Amr'den rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: " Kendisine (Allah'a ve Rasûlüne) isyan emredilmedikçe hoşlandığı ve hoşlanmadığı bir işte (âmiri) dinlemek ve (ona) itaat etmek müslüman bir kimseye vaciptir. Fakat kendisine (Allah'a veya Rasûlüne) isyan emredilirse o zaman (hiç bir amiri) dinlemek de yoktur, itaat da yoktur." Buhârî, ahkâm 4; cihâd 108; Tirmizi, cihâd 29; Nesâi bey'at 34; İbn Mâce, cihâd 40; Ahmed b. Hanbel, II, 17, 142. 2629- Ukbe b. Mâlik'den; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir seriyye göndermişti. Ben de askerlerden birine bir kılıç verdim. (Bu kimse seferden) dönünce bana: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bizi kınadığını görürsen (şaşma) dedi. (Gerçekten Hazret-i Peygamber de onlara hitaben şöyle) buyurdu: " Benim (askerin başında kumandan olarak) gönderdiğim adam, emrimi yerine getirmeyince emrimi yerine getirecek birisini onun yerine geçirmekten âciz mi kaldınız?" Ahmed b. Hanbel, III, 110. |