Geri

   

 

 

 

İleri

 

33. Nikâh Esnasında Yapılacak Konuşma

2120- Abdullah (b. Mes'ud)’dan nakledilmiştir ki; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize (nikâh akdindeki ve başka akitlerdeki) hacet hubtesini (şu şekilde) öğretti. " Şüphesiz her türlü hamd Allaha mahsustur. Ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden de ona sığınırız. Alin hin hidâyete erdirdiği kişiyi saptıracak yoktur. Saptırdığını da hidâyete erdirecek yoktur. Ben Allah’tan başka bir İlâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ederim.

" Ey imân edenler, adıma birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık (bağlarını kırmak)'tan sakınınız şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir" . en-Nisâ (4), 1. " Ey insanlar, Allah'tan ona yaraşacak şekilde korkunuz. Ve ancak müslümanlar olarak ölünüz." Âl-i İmrân (3), 102. " Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin." el-Ahzab (33), 70. " Ki (Allah) işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, büyük bir başarıya ermiş olur." el-Ahzab (33), 71.

Ebû Dâvûd buyurdu ki: (Bu hadisi bana nakleden râvilerden) Muhammed b. Süleyman (hutbenin başında bulunan) " înne" harfim rivâyet etmedi.

Tirmizi, nikâh 17, Nesâî, cuma, 24, İbn Mâce, nikâh 19; Dârimi, nikâh 20; Ahmed b. Hanbel, I, 392, 393, 432.

2121- İbn Mesûd (radıyallahü anh), " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hutbe irâd ettiği zaman (şöyle der) idi" diye söze başladı (sonra önceki hadisin) aynısını rivâyet etti. (Önceki hadiste geçen) " ve Resulünü" sözünden sonra da (şu mânâya gelen sözleri) nakletti. (Allah) " Onu dosdoğru bir yol (din) ile kıyametin önünde (inananlara) müjdeci, (âsilere de) korkutucu olarak gönderdi. Allah'a ve Rasûlüne itaat eden (saadete) ermiştir. Onlara isyan eden kimse ise, sadece kendisine zarar verir, Allaha hiç zarar veremez.

Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 146.

2122- Süleym oğularından bir adamdan nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (giderek kendisinden) Ümâme bint Abdulmuttalib'i istedim. Bunun üzerine hutbe okumaksızın (onu) bana nikahladı.

Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, VII, 146.