46. Sılay-ı Rahim (Akrabaya İyilik Etmek) 1691- Enes (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: " Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) vermedikçe asla iyiliğe ermiş olamazsınız." Âl-i îmran (3), 92. âyeti inince Ebû Talha: Ya Resûlallah! Galiba Rabbimiz, mallarımızdan bir kısmını (yolunda vermemizi) istiyor. Sizi şâhid tutarım ki Bârîhâ adındaki yerimi Allah için verdim, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) O'na: " O yeri akrabana ver" buyurdu. Bunun üzerine Ebû Talha, Onu Hassan b. Sabit ile Ubeyy b. Ka'b arasında taksim etti. Buhârî, vesâyâ 10; Müslim, zekât 43; Tirmizî, Tefsirü Sûre İ|5; Nesâî, ihbâs 2; Ahmed b. Hanbel, III, 184, 262, 285. Ebû Dâvûd dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah el-Ensârî'nin şöyle dediği ulaştı: Ebû Talha (Zeyd b. Sehl b. el-Esved b. Haram b. Amr b. Zeyd Menât b. Adiyy b. Amr b. Mâlik b. en-Neccâr) ile Hassan (b. Sabit b. el-Münzır b. Haram) üçüncü dedeleri olan Haram’da birleşiyorlar. Ubeyy (b. Ka'b b. Kays b. Atık b. Zeyd b. Mu'âviye b. Amr b. Mâlik b. en-Neccâr'dır). Böylece Amr, Hassan, Ebû Talha ve Übeyy'i birleştiren atalarıdır. el-Ensârî dedi ki: " Übeyy ile Ebû Talha arasında altı ata vardır." 1692- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Meymûne'den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir; Bir cariyem vardı O'nu âzadettim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yanıma girdi. O'na bunu haber verdim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: " Allah sana ecrini versin..Gerçekten sen onu dayılarına verseydin, savabın daha büyük olurdu." Buhârî, hibe 15; Müslim, zekât 44. 1693- Ebû Hüreyre'den nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sadaka verilmesini emretti de bir adam: Ya Resûlallah, yanımda bir dinar var, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Onu kendine tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Onu da çocuğuna tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Onu da hanımına tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Onu da hizmetçine tasadduk et" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " (Sadaka verme usûlünü sana açıkladıktan sonra) sen (durumunu) daha iyi bilirsin." buyurdu. Nesâî, zekât 54; Dârimî, rikâk 53; Ahmed b. Hanbel, III, 251, 471. 1694- Abdullah b. Amr'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: " Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günâh olarak yeter." Ahmed b. Hanbel, II, 160, 193, 195. 1695- Enes (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): " Kimi rızkının genişletilmesi ve ömrünün uzatılması sevindirirse, akrabasına iyilik yapsın" buyurdu. Buhârî, büyü' 12-13; Müslim, birr 20-21. 1696- Abdurrahman b. Avf (radıyallahü anh) demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken işittim: " -Allah buyurdu ki: " Ben Rahmanım, o (akrabalık) da rahimdir. Ona kendi ismimden bir isim verdim. Kim ona iyilik yaparsa, ben de ona iyilik yaparım, kim ona iyilik yapmayı terk ederse bende ona iyiliği terk ederim." Tirmizî, birr 9; Ahmed b. Hanbel, I, 191, 194; II, 498. 1697- Abdurrahman b. Avf’dan rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den yukarıdaki hadisin mânâsında bir hadis işitmiştir. 1698- Cübeyr b. Mut'im'den merfû olarak rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): " Akrabalık alakasını kesen, cennete giremez" buyurmuştur. Buhârî, edeb 11; Müslim, birr 18; Tirmizî, birr 10; Ahmed b. Hanbel, III, 14; IV, 80, 83, 84, 399. 1699- Abdullah b. Amr (radıyallahü anh)'dan nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: " Sıla-i rahim yapan kimse, (akrabasından gördüğü iyiliğe) karşılık veren kimse değildir. O, akrabası kendisine iyiliği kestiği zaman onlara iyilik yapandır." Buhârî, edeb 15; Tirmizî, birr 10. |