Geri

   

 

 

 

İleri

 

12. Ekinin Zekâtı

1598- Salim b. Abdullah, babası Abdullah'ın şöyle dediğini rivâyet etmiştir:.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Yağmur, nehirler ve pınarların suladığı veya ba'l olanda (yani sulanmayıp, damarları ile yer altından su emenlerde) öşür vardır. Kovalarla veya deve ile sulananda yarım öşür vardır" buyurdu.

Buhârî, zekât 55; Tirmizî, zekât 14, Nesâî, zekât 25; İbn Mâce, zekât 17; Ahmed b. Hanbel, 1-145; III-341, 353; V-233.

1599- Câbir b. Abdullah (radıyallahü anh)'tan rivâyet edildiğine göre, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Nehirlerle pınarların suladığı mahsullerde öşür, kova veya hayvanlarla sulananlarda da yarım öşür vardır."

Müslim, zekât 7; Nesaî zekât 25 , Ahmed b. Hanbel, III-341, Dârekutnî, es-Sünen II, 130.

1600- Vekî' demiştir ki:

Ba'l yağmur suyundan biten bir bitkidir.

(Ravî) İbnül-Esved de: Yahya b. Âdem'in;

" Ebû İyâs el-Esedî'ye " ba’l'ı sordum da " yağmur suyu ile sulanandır, dedi" dediğini haber verdi.

en-Nadr b. Şumeyl " ba'l, yağmur suyudur," dedi.

1601- Muâz b. Cebel (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu Yemen'e gönderdiği zaman ona şöyle demiştir.

" (Zekât olarak) hububattan hububat, davardan koyun veya keçi, develerden deve ve sığırlardan sığır al."

İbn Mâce, zekât 16; Hâkim, el-Müstedrek, I, 388; Dârekutnî, es-Sünen, II, 100.

Ebû Dâvûd buyurdu ki: Mısır'da bir acûr'u karışladım, on üç karış geldi. Bir de devenin üzerinde ikiye bölünmüş ve iki denk olarak yüklenmiş bir ağaç kavunu gördüm.