209. Cuma İle İlgili Konular 1048- Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı cum'a günüdür. Âdem (aleyhisselâm) o günde yaratılmış, o günde (dünyaya) indirilmiş, o günde tevbesi kabul edilmiş ve o günde ölmüştür. Kıyamet de o günde kopacaktır. İnsanlar ve cinlerden başka hiçbir canlı yok ki kıyâmet(in kopmasın)dan korkarak cuma günü sabah olunca güneş doğuncaya kadar kulak kabartır olmasın. O günde bir an vardır ki, müslüman namaz kılarak ve Allah'tan bir hacetini isteyerek o ana tesadüf ederse, Allah mutlaka onu verir." Ebû Hüreyre dedi ki: Ka'b (el-Ahbar) bu (makbul an)nun, bütün senenin bir gününde olduğunu söyler. Bense, " aksine her cum'a gününde olduğu" kanaatindeyim. Ka'b Tevrat'ı okuyup, " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) doğru söyledi" dedi. Ebû Hureyre devamla şöyle der: Daha sonra Abdullah b. Selâm'la karşılaşıp Ka'b'la beraber oturduğumuzu haber verdim. Abdullah b. Selâm: O ânın hangi saat olduğunu biliyorum, dedi. Onu bana haber ver, dedim. Cuma gününün son saati, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); " Müslüman namaz kılarken o vakte tesadüf etmez ki..." buyurduğu halde o an, nasıl cuma gününün son saati olur, halbuki bu vakitte namaz kılınmaz, dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), " bir kimse bir yerde namazı bekleyerek oturursa, namazı kılıncaya kadar namazda gibidir" buyurmadı mı? dedi. Evet, buyurdu dedim. Abdullah: İşte o, budur" dedi. Nesaî, cuma 45, 5, 4; Müslim, cuma, 17, 18; Tirmizî, cuma 2; Muvatta', cuma 16; Ahmed b. Hanbel, II, 486, 504. 1049- Evs b. Evs (es-Sekafî -radıyallahü anh-)'den nakledilmiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: " Şüphesiz cuma günü sizin en efdal günlerinizdendir. Âdem o günde yaratılmış ve ruhu o günde kabzediliniştir. İkinci (dirilme için olan) ve birinci (kendisi ile herşeyin öldüğü) nefhalar o gündedir. O günde bana çok çok salevât getiriniz. Çünkü sizin salevâtınız bana arz olunur." Evs dedi ki: Ashab; Ya Resûlallah, senden hiçbir şey kalmadığı halde, -Evs diyor ki, bununla, çürüdüğün halde" demek istiyorlardı,- salevâtımız sana nasıl arz olunur? dediler. (Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da;) " Allah (celle celâluhu) nebilerin cesetlerini arza haram kıldı, (toprak onları yiyemez)" buyurdu. Nesaî, cuma 5, 45; İbn Mâce, cenâiz, 65; Ahmed b. Hanbel, IV, 8. |