191. (Namazdan Çıkış İçin) Selâm 998- Abdullah (b. Mes'ûd radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanağının beyazı görününceye kadar sağına ve soluna (dönüp); " Allah'ın selâm ve rahmeti üzerinize olsun" diye selâm verirdi. Ebû Dâvûd dedi ki: Bu Süfyan'ın hadisinin lâfzıdır. İsrail'in hadisi ise, selâmı tefsir etmemiş, selâmın şeklinde olduğunu söylememiştir. Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bu hadisi, Züheyr Ebû İshâk'dan; Yahya b. Âdem İsrail'den o Ebû İshak'tan, Ebû İshale, Abdurrahman b. Esved'dent o da babası ve Alkame'den, (yahut da Ebû İshak Alkame’den) onlar da Abdullah (b. Mes'ud)'dan rivâyet etmişlerdir. Yine Ebû Dâvûd, Şu’be, bu Ebû İshak hadisinin (merfû olduğunu) kabul etmezdi, demiştir. Nesâî, tatbîk 83, sehv 68, 70, 71;İbn Mâce, ikâme 28; Dârimî, salât 87; Ahmed b. Hanbel, I, 172, 18i, 386. 999- Alkame b. Vail, babası Vâil'den; onun şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte namaz kıldım. Efendimiz sağına ve soluna " Esselâmü aleyküm ve rahmetullahı ve berekâtühü" diyerek selâm verirdi. 1000- Câbir b. Semure'den nakledilmiştir ki: Biz Resûlüllah'ın arkasında namaz kılıyorduk. Bir adam sağındaki ve solundakine eli ile işaret edip selâm verdi. Resûlüllah namazını bitirince: " Sizden birinin bu hâli ne? Sanki o azgın atın kuyruğu gibi elini sallıyor. Bu kelime bazı nüshalarda " atıyor" manasına şeklinde sabittir. Halbuki sizden birinin şöyle yapıvermesi kâfidir. -Kâfi değil mi?-" deyip (elini dizine koydu ve) parmağı ile işaret etti. (Resûlüllah bundan sonra şöyle buyurdu:) " sağındaki ve solundaki kardeşine selâm verir." Müslim, salât 119, 120, 121; Nesâî, sehv, 5, 69, 72; Ahmed b. Hanbel, V, 86, 88, 93, 101, 102, 107. 1001- Muhammed b. Süleyman el-Enbârî, Ebû Nuaym vasıtasıyla aynı hadisi önceki isnad ile Mis'ar'dan aynı manada nakletmiştir. (Bu rivâyette) Resûlüllah şöyle buyurmuştur: " Sizden -veya Bu şekk râvîlerden birine aittir. onlardan- birisine elini dizine koyması sonra da sağındaki ve solundaki kardeşine selâm vermesi yetmez mi? (yeter). 1002- Câbir . Semure (radıyallahü anh)'den nakledilmiştir ki: Cemaat (selâm verirken) ellerini kaldırmış bir vaziyette iken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza girdi. Züheyr, (A'meş'in) " namazda" dediğini zannediyorum, dedi ve şöyle buyurdu: " Bana ne oluyor ki, sizi azgın atların kuyrukları gibi ellerinizi kaldırmış bir halde görüyorum? Namazda sakin olunuz." Müslim, salât 119, 120, 121; Nesâî, sehv 5, 69, 72. |