Geri

   

 

 

 

İleri

 

9. Namaz Vakitlerini Muhafaza

425- Abdullah b. Sunâbihî demiştir ki;

Ebû Muhammed Vitrin vacip (farz) olduğunu ileri sürdü.

Ubâde b. es-Sâmit ise dedi ki;

Ebû Muhammed hatâ etti. Şehâdet ederim ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı şöyle buyururken işittim:

" Beş vakit namazı Allah farz kıldı. Her kim, bu namazların abdestini (farzlarına riâyetle) tam alır, onları vaktinde kılar, rükû ve hûşularını eksiksiz yaparsa, onu bağışlayacağına dâir Allah'ın va'di vardır. Her kim de bunu yapmazsa, Allah'ın ona bir va'di yoktur. Dilerse bağışlar, dilerse azap eder"

Nesâî, salât 6, b. İbn Mâce, ikâme 194;Dârimî, salât 208; Muvatta, salâtu’l-leyl, 14; Ahmed b. Hanbel, V, 315, 317.

426- Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’a, amellerin hangisinin daha fazıletli olduğu soruldu. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem);

" İlk vaktinde kılınan namazdır" buyurdu.

Tirmizî, mevâkıt, 15.

Huzâî rivâyeti (el-Kasım b. Gannâm) Ummu Ferve denilen halasından, -ki o, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e biat etmiştir - " Resûlüllah'a soruldu" şeklindedir.

427- Abdullah b. Fedâle, babasının şöyle dediğini haber vermiştir:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana (İslâm'ın hükümlerini) öğretti. (Efendimizin), şu emri bana öğrettikleri arasındadır:

" Beş vakit namaza devam et!"

Bu vakitlerde benim meşguliyetlerim var. Bana (çeşitli faziletleri) toplayan bir şey emret, onu yaptığım zaman bana, yetsin dedim.

" İki Asr'a devam et" buyurdu.

Bizim lûgatımızda bu kelime yoktu. " İki Asr nedir?" dedim.

" Güneş doğmadan ve batmadan önce birer namaz" buyurdular.

Ahmed b. Hanbel, IV, 344.

428- Ebû Bekr b. Umara b. Ruveybe, babası (Umâra)'dan naklen onun şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Basralılardan bir adam Umâra'ya:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’dan duyduğunu bana haber ver, dedi. Umara şu karşılığı verdi:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’ı şöyle buyururken işittim;

" Güneş doğmadan ve batmadan önce namaz kılan adam ateşe girmez."

Basralı, üç defa:

" Sen onu bizzat Resûlüllah'tan duydun mu?" dedi. Umara her seferinde:

" Evet, onu kulaklarım duydu, kalbim hıfzetti" diyordu.

Adam:

" Ben de Resûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) aynısını söylerken işittim" dedi.

Müslim salat 13, 21; mesâcid 213, 214, Nesâî, salat 13, 21; Ahmed b. Hanbel IV, 136, 261.

429- Ebû'd-Derdâ (radıyallahü anh)’dan demiştir ki:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

" Beş (haslet) var ki, her kim onları (bilerekve) inanarak yaparsa, cennete girer: (Bu hasletlerin sahipleri) Abdestlerine, rükûlarına, secdelerine, ve vakitlerine riâyet ederek beş vakit namaza devam eden, Ramazanda oruç tutan, gücü yeterse Kabe'yi hacceden gönlü razı olarak zekât veren ve emânete riâyet edenlerdir."

(İşitenler): Ya Ebâ'd-Derdâ " Emanete riâyet nedir?" dediler.

Cünüplükten dolayı yıkanmak, dedi.

Ahmed b. Hanbel, 1, 46; II, 362; V, 367.

430- Ebû Katâde b. Rib'î (veya Rab'î) (radıyallahü anh) " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in " Allah (azze ve celle) şöyle buyurdu" dediğini haber vermiştir:

" Ben ümmetin üzerine beş (vakit) namazı farz kıldım ve onları tam vakitlerinde kılarak geleni, cennete koyacağıma katımda ahdettim. Ama kim o namazlara devam etmezse benim katımda onun için herhangi bir ahd yoktur" buyurdu.

İbn Mâce, ikâme 194.