Geri

   

 

 

 

İleri

 

7. Yatsı Namazının Vakti

Bu bâb, yatsı namazını hangi vakitte kılmanın daha efdal olduğuna dâir hadisleri ihtiva etmektedir.

419- Nu'mân b. Beşîr (radıyallahü anh)’den şöyle demiştir:

Ben, bu namazın (yani) yatsı, namazının vaktini insanların en iyi bileniyim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsıyı hilâl üçüncü gecesinde kaybolduğu vakitte kılardı.

Tirmizî, salât 9; Nesâî, mevâkît 19; Dârimî, salât 18.

420- Abdullah b. Ömer (radıyallahü anh)’dan şöyle demiştir:

Bir gece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i yatsı namazı için (mescidde) bekleyip durduk. Nihayet gecenin üçte biri geçtiği zaman veya daha sonra yanımıza geldi. Onu (ailesi ile ilgili) bir şey mi alıyokdu, yoksa başka bir şey mi oldu, bilmiyoruz. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza gelince:

" Siz bu namazı mı bekliyorsunuz? Eğer ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, onu bu saatte kıldırırdım" buyurdu. Sonra müezzine (kaamet et diye) emretti, o da namaz için kaamet getirdi.

Müslim, mesâcid 220; Nesâî, mevâkît 21.

421- Muâz b. Cebel (radıyallahü anh) şöyle demiştir:

(Bir gün) yatsı namazında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i bekledik. O kadar gecikti ki bizden kimi onun hiç (Mescid'e) çıkmayacağını zannetti. Kimi de o namazını kılmıştır, diyordu. Biz bu halde iken Nebî (sallallahü aleyhi ve sellem) (Mescid'e) çıkageldi.(Ashab) önceki söylediklerini ona da söylediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem);

" Bu namazı geciktiriniz, çünkü siz bununla diğer ümmetlere üstün kılındınız. Sizden önce onu hiç bir ümmet kılmadı" buyurdu.

Kutûb-i Sitte müelliflerinden sadece Ebû Dâvud rivâyet etmiştir.

422- Ebû Said el-Hudrî (radıyallahü anh)’den nakledilmiştir ki: (Bir gün) Yatsı namazını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte kıl(mayi iste)dik. Fakat O, gece yansına yakın bir zaman geçinceye kadar (mescide) çıkmadı. (Sonra çıktı ve) " Yerlerinizden ayrılmayınız" diye buyurdu.

Biz de yerlerimizde kaldık. Daha sonra şöyle buyurdu:

" Muhakkak (bazı) insanlar, namazlarım kıldılar ve yataklarına yattılar. Siz ise, namazı beklediğiniz müddetçe namazda imiş gibi sevap aldınız. Eğer zayıfların zayıflığı ve hastaların hastalığı olmasaydı, bu namazı gece yarısına kadar geciktirirdim"

Nesâî, mevâkit 21; İbn Mâce, salat 89; Ahmed b. Hanbel, III, 5.