Geri

   

 

 

 

İleri

 

109. İstihazalı Kadın Hakkındaki Hükümler Ve " Ayhali Olduğu Gün Sayısınca Namaz Kılmaz" Diyenler

274....Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın hanımı Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan, demiştir ki;

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, kendisinden devamlı kan gelen bir kadın vardı. Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ) onun için Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den fetva istedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Kendisine bu hal arız olmadan evvelki aylarda hayz olduğu gece ve gündüzlerin sayısını hesap edip (her) aydan bu kadar (günün) namazını terketsin. Bu günler geçtikten sonra yıkansın ve avret yerine (kanın akmasını önleyecek) bir bez bağlayıp namazını kılsın" buyurdu.

Nesâî, tahâre 133; hayz 3; İbn Mâce menasik 12; Darimî, vudu 84; Muvatta' 105; Ahmed b. Hanbel, VI, 293, 304, 320, 323, 464.

275....Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ) demiştir ki;

" Kendisinden devamlı kan gelen bir kadın vardı- -(Leys) evvelki hadisin mânâsını nakletti ve- (Hazret-i Peygamber):

" Bu günler geçip de namaz vakti gelince yıkansın- ilı." dedi."

276....Süleyman b. Yesâr, Ensârdân olan birisinden rivâyet etmiştir ki;

Kendisinden devamlı kan gelen bir kadın vardı- (dedikten sonra Leys, yukarıdaki hadisinin mânâsını nakletti.)

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" O günleri geçip namaz vakti gelince yıkansın..." buyurdu ve ravi önceki hadisi manâ olarak nakletti.

277....Sahr b. Cüveyriye Nâfi'den, Leys'in hadisinin senet ve manasına uygun olarak rivâyet etti. (Bu rivâyette) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

" Bu gün ve geceler miktarınca namazı terk etsin. Namaz vakti gelince gusletsin, bîr elbise ile ((ercini) bağlasın sonra da namaz kılsın" buyurdu.

278....Eyyûb, Süleyman b. Yesâr'dan o da Ümmü Seleme'den bu kıssayı (yukarıda geçen hâdiseyi) rivâyet edip şöyle demiştir:

" O günlerde namazı terkeder. Bu günlerin dışında yıkanır, bir bez ile (fercini) kapatır ve namazını kılar."

Ebû Dâvûd buyurdu ki: Hammad b. Zeyd, Eyyûb'tan rivâyet ettiği bu hadiste müstehâza olan kadının adını vermiş ve onun Fâtıma bint Ebî Hubeyş olduğunu söylemiştir.

279....Âişe (radıyallahü anhâ)’dan, demiştir ki; Ümmü Habibe (radıyallahü anhâ) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (istihaza) kanından sordu. Hazret-i Âişe de:

" Onun leğenini kan ile dolu gördüm" dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu cevabı verdi:

" Hayzının seni (namazdan) alakoyduğu (günler) sayısınca bekle, sonra yıkan."

Ebû Dâvûd Kuteybe'nin bu hadisi Cafer b. Rabia hadisinin arasında yazdığını ve Ali b. Ayyaş ile Yûnus b. Muhammed'in Leys'ten rivâyet edip -Leys'in yerine babasını zikrederek- Cafer b. Rabia dediklerini, söylemiştir.

280....Urve b. ez-Zübeyr'den nakledilmiştir ki; Fâtima bint Ebî Hubeyş, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e (istihâza) kanından şikayet edip (hükmünü) sordu.

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

" Bu bir damar (kanı)dır, (hayz kanı değil). Bak (mûtad olan) hayz günlerin geldiğinde namaz kılma; hayz günlerin geçince yıkan. İki ay hali arasında namaz kılmaya devam et" buyurdu.

Nesâî, talâk 74; tahâre 134; hayz 4; İbn Mâce tahâre 115; Ahmed b. Hanbel VI, 420, 464.

281....Urve b. ez-Zübeyr şöyle demiştir:

Bana Fâtıma bint Ebî Hubeyş haber verdi ki; o Esmâ'dan istedi. Veya Esma bana haber verdi ki;

Urve kendisine hadiseyi haber verenin Fâtıma mı, yoksa Esma mı olduğunda şüphe etmiştir. Fakat her hâl-u kârda Resûlüllah'a soruyu soran Esma olmuştur. Bu Esma, Umeys'in kızıdır.Fâtıma bint Ebî Hubeyş kendisinden (Esmâ'dan)' Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e (istihazanın hükmünü) soruvermesini istedi. Resûlüllah da ona daha evvel (hayz olup) namazı kılamadığı günlerdeki namazını kılmamasını, daha sonra da yıkanmasını emretti.

Bu hadisi kütüb-i sitte sahiplerinden sadece Ebû Dâvûd rivâyet etmiştir.

Ebû Dâvûd demiştir ki:

" Bunu Katâde, Urve'den, o da Zeyneb bint Ümmi Seleme'den:

" Ümmü Habibe bint Cahş istihaza oldu da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona (mûtadı olan) hayız günlerinde namazı terketmesinu sonra yıkanıp namazına devam etmesini emretti" şeklinde de rivâyet etti.

Ebû Dâvûd, (senetteki bir inkıtaa işâreten) " Katâde Urve'den hiç bir şey duymamıştır. " dedi.

Ebû Dâvûd, " İbn Uyeyne, Zühri’nin amra tarikiyle Âişe'den rivâyet ettiği hadisinde (Âişe'nin): Ümmü Habibe müstehaza idi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a (istihazanın hükmünü) sordu. O da (eski) hayz günlerinde namazı terketmesini emretti (dediğini) ilâve etti." demektedir.

Yine Ebû Dâvûd buyurdu ki;

" Bu, İbn Uyeyne'nin bir vehmidir. Çünkü Hafızların Zührî'den rivâyet ettikleri hadiste (namazı terkeder ifadesi) yoktur. Süheyl b. Ebî Salih bundan müstesnadır. Nitekim Humeydî bu hadisi, İbn Uyeyne'den rivâyet etmiş, onda;

" Hayız günlerinde namazı terk eder" cümlesini zikretmemiştir."

Mesrûk'un hanımı Kâmîr bint Amr, Âişe (radıyallahü anhâ)'dan:

Müstahaza hayz günlerinde namazı terk eder sonra yıkanır, şeklinde rivâyet etmiştir.

Müellifin bu ve bundan sonraki rivâyetleri getirmesi cümlesinin Zührî hadisinde vehm olmakla birlikte başka rivâyetlerde sabit olduğunu göstermek İçindir.

Abdurrahman b. Kasım babasından Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın müstehaza olan kadına, hayz günleri miktarınca namazı terk etmesini emrettiğini rivâyet etmiştir.

Ebû Bişr Cafer b. Ebî Vahşiyye, îkrime'den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den yapdığı rivâyette:

" Ümmü Habibe bint Cahş müstehaza idi" (dedikten sonra) yukarıdaki rivâyetin aynını nakletti.

Şerîk, Ebû'l-Yekzân'dan, O, Adiy b. Sâbit'ten, o da babası tankıyla dedesinden Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in,

" Müstehaza olan kadın, hayz günlerinde namazı terkeder. Sonra gusl edip namazını kılar" buyurduğunu rivâyet etmiştir.

Alâ b. el-Museyyeb Hakem'den o da Ebû Ca'fer'den rivâyet etmiştir ki: Şevde (radıyallahü anh) îstihaze oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine mutad günleri geçtiğinde yıkanıp namazını kılmasını emretti.

Saîd b. Cubeyr, Ali ve İbn Abbâs'tan müstehazanın hayız günlerinde namazı terk edeceğini rivâyet etmiştir. Beni Hâşimin azatlısı Ammâr ve Talk b. Habîb, İbn Abbâs'tan; Ma'kil el-Has'amî, Ali'den ve Şa'bî, Mesrûk'un hanımı Kamîr vasıtasıyla Âişe'den aynısını rivâyet etmişlerdir.

Ebû Dâvûd buyurdu ki;

" Müstehaza hayz günlerinde namazı terk eder" sözü Hasen, Saîd b. Müseyyeb, Atâ, Mekhül, İbrahim ve Kasım'in kavlidir, Ebû Dâvûd buyurdu ki; Katâde Urve'den hiç bir şey duymamıştır.