95. Cünub Olduğunu Unutarak Cemaate Namaz Kıldıran(ın Durumu) 233....Ebû Berke (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazına başlamıştı ki, eliyle (cemaate) " Yerinizden ayrılmayın" diye işaret etti (ve evine gitti, biraz) sonra başından sular damlaya damlaya gelip cemaate namaz kıldırdı." Buhârî, vudu' 34; gusl 17; mevâkît 24; ezan 25; temennî 9; Müslim, hayz 83; mesacıd 225; Nesâî, mevâkît 20; İbn Mâce, tahâre 83, 110; İkâme 137; Ahmed b. Hanbel, I, 88, 99, 366; II, 448, 518; III, 21, 26; V, 41, 45, 69, 359, VI, 99, 102, 111, \M, 182, 190, 221, 262. 234....Hammad b. Seleme önceki hadisi aynı senetle ve aynı manada rivâyet etmiş, (fakat) başında (Resûlüllah) " tekbir aldı" sonunda da namazı bitirince, " ben ancak bir beşerim, cünup idim (yıkanmayı unuttum) buyurdu" ifâdelerini ilâve etmiştir. Ahmed b. Hanbel, V, 41. Ebû Dâvûd, şunları söyledi: Bu hadîsi Zührî, Ebû Seleme b. Abdurrahmân’dan, o da Ebû Hüreyre'den (şöylece) rivâyet etmiştir: (Ebû Hüreyre) dedi ki: Namaz kıldığı yerde durunca, biz tekbir almasını bekledik. O, ayrıldı sonra " Olduğunuz halde kalınız" buyurdu. Bu hadîsi Eyyüb İbn Avn ve Hişâm, Muhammed kanalıyla (mürsel olarak) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’dan şöyle rivâyet etmiştir: " (Resûlüllah) Tekbîr aldı, sonra cemaate eliyle oturmalarını işaret edip gitti ve gusletti." Bunu aynı şekilde Mâlik, îsmâil b. Ebî Hakîm'den o da Atâ'dan rivâyet etmiştir.'Ata (rivâyetinde) " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazında tekbir aldı" demiştir. Ebû Dâvûd buyurdu ki: Bunu aynı şekilde Müslim b. İbrahîm, Ebân’ dan; O, Yahya'dan; Yahya, Râbi b. Muhammed'den o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nakletti ve " tekbîr aldı" dedi. 235....Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)'den şöyle demiştir: Namaza ikâmet edildi ve cemaat saflardaki yerini aldı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (odasından) çıktı. (Mihrabtaki) yerine durduğunda gusletmediğini hatırlayıp, cemaate (eli ile işaret ederek veya sözle) " Yerinizden ayrılmayın" buyurdu ve evine gitti. (Biraz sonra) biz saflarda (durur) iken, yıkanmış olarak başından sular damlar bir vaziyette aramıza geldi. (Hadisin zikredilen) bu kısmı, İbn Harb'in lâfzıdır. Ayyaş ise, Hadis-i şerif dört ayrı yoldan gelmiştir. Bunlardan İbn Harb ile Ayyâş'ın rivâyetleri arasında işaret edilen bu fark vardır. rivâyetinde : " Biz onu yıkanmış olduğu halde yanımıza gelinceye kadar ayakta beklemeye devam ettik." sözüne yer vermiştir. Bk. 233. hadisin kaynakları. |