Geri

   

 

 

 

İleri

 

43. Abdesti Sıkışık Kişi O Halde Namaz Kılabilir mi?

88....Abdullah b. Erkam'dan rivâyete göre, Abdullah (radıyallahü anh) imamlığını yaptığı bir cemaatla hacca veya umreye gitmek üzere yola çıktı. Bir gün sabah namazı için kaamet getirdi. Sonra " biriniz öne geçsin" diyerek helâya yöneldi ve şunları söyledi:

" Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim: Sizden biriniz namaza dururken helâya gitmek ihtiyacı duyarsa önce helâya gitsin."

Tirmizî, tahâre 108; Dârimi, salât 137; Ahmed b. Hanbel, III, 483; IV, 35.

Ebû Dâvûd dedi ki; Bu hadisi Vüheyb b. Hâlid, Şuayb b. Ishak ve Ebû Damre, Hişam b. Urve'den o babasından babası da bir kişinin kendisine Abdullah b. Erkam'dan naklettiğini bildirmiştir. Hadisi Hişâm'dan rivâyet eden ekseriyet birinci senetteki Züheyr'in rivâyet ettiği gibi’an racülin kaydı olmaksızın' rivâyet ettiler.

89....Kasım b. Muhammed'in kardeşi Abdullah b. Muhammed b. Ebî Bekr'den nakledilmiştir ki; Âişe'nin yanında idik. Sofra hazırlandı, bu sırada Kasım namaz kılmak üzere kalktı. Bunun üzerine (Hazret-i) Âişe; ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı şöyle buyururken işittim dedi:

" Yemek hazırken, büyük veya küçük abdeste sıkışmışken namaz kılınmaz" .

Müslim, Mesâcid 67.

90....Sevbân (radıyallahü anh)'ın rivâyet ettiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Yapılması hiç kimseye helâl olmayan üç şey vardır: Bir topluluğa imam olan kimse sadece kendisi için dua edip de onlara dua etmemezlik yapmasın. O takdirde o topluma ihanet etmiş olur. Kişi izin almaksızın bir evin içine bakamaz, eğer bakarsa o eve (izinsiz) girmiş gibi olur. Kişi yükünü hafifletmedikçe sıkışmış olduğu halde namaz kılamaz."

Tirmizî, Salât 265; İbn Mâce, ikâme 31.

91....Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

" Allah'a ve âhiret gününe inanan bir kimsenin sıkışıklığını gidermeden sıkışmış haliyle namaz kılması helâl olmaz."

Sonra Sevr b. Yezîd, Habîb b. Salih'in rivâyet ettiği (90 numaralı) hadise benzeyen şu lâfızlarla sözlerine devam etti:

" Allah'a ve âhiret gününe iman eden kimseye, izinleri olmaksızın bir topluluğa imam olması asla helâl olmaz ve duayı sadece kendisine yapıp o toplumu duanın dışında bırakması da helâl olmaz. Eğer böyle yaparsa onlara ihanet etmiş olur."

Tirmizî, salât 148; Ahmed'b. Hanbel V, 280.

Ebû Dâvûd, " bu hadis-i şerif Şamlıların rivâyetidir, râvileri arasında Şamlılardan başka kimse yoktur'" dedi.