70- Borçlu Kimsenin Cenaze Namazı Kılınır Mı? 1090- Osman b. Abdullah b. Mevhib (radıyallahü anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Abdullah b. ebî Katâde’nin babasından naklettiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e cenaze namazı kıldırması için bir adamın cenazesi getirildi de Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Arkadaşınızın namazını siz kılın çünkü onun borcu vardır.” Ebû Katâde: “O borcu ben ödeyeceğim” dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Ödemeye kefilsin değil mi?” deyince Katâde “Evet ödeyeceğin” dedi. Bunun üzerine o kimseye cenaze namazını kıldı. (Nesâî, Cenaiz: 67) Tirmizî: Bu konuda Câbir, Seleme b. Ekvâ’, Esma binti Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Ebû Katâde hadisi hasen sahihtir. 1091- Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyete göre; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e borçlu olarak ölen bir kimsenin cenazesi getirilirdi de bunun üzerine “Borcunu ödeyecek bir mal bıraktı mı?” diye sorardı. Ödeyecek miktarda mal bırakmıştır denilirse; o kimsenin namazını kılardı, değilse Müslümanlara; “Arkadaşınızın namazını siz kılın” buyururdu. Allah fetihler nasip edip İslam devleti zenginleyince Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) minbere çıkıp şöyle konuştu: “Ben mü’minlere kendilerinden daha yakınım dolayısıyla borç bırakarak vefat eden kimsenin borcunu ödemek bana düşer, Kim de mal bırakırsa o mal varisleri arasında bölüştürülür.” (Nesâî, Cenaiz: 67) Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Yahya b. Bükeyr ve pek çok kimse bu hadisi Leys b. Sa’d’tan, Abdullah b. Sa’d’ın hadisinin benzeri gibi rivâyet etmişlerdir. |