Geri

   

 

 

 

İleri

 

12- Fare ve Onun Şekil Değiştirmiş Olması Hakkında Bir Bab

7688- Bize İshak b. İbrahim ile Muhammed b. Müsennâ El-Anezî ve Muhammed b. Abdillah Er-Ruzzî toptan Sekafi'den rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsennâ'nındır.

(Dedi ki): Bize Abdû'l-Vehhâb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hâlid, Muhammed b. Sîrîn'den, o da Ebû Ilüreyre’den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Benî İsrail'den bir ümmet kaybolmuştur. Ne yaptığı bilinmiyor. Ben bu ümmetin fareden başka bir şey olmadığını zannediyorum. Onu görmüyor musunuz? Kendisine deve sütü konursa içmez, koyun sütü konursa içer.» buyurdular.

Ebû Hüreyre

Dedi ki: Müteakiben ben bu hadîsi Ka'ba rivâyet ettim de, bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den sen mi işittin? diye sordu. Ben:

— Evet! cevâbını verdim. Bunu defalarca söyledi. (Kendisine) Ben Tevrat'ı okuyor muyum? dedim.

İshak kendi rivâyetinde: «Ne yaptığım bilmiyoruz...» dedi.

7689- Bana Ebû Küreyb Muhammed b. Ala' da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Üsâme, Hişam'dan, o da Muhammed'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti, (Şöyle dedi):

«Fare şekil değiştirmiştir. Bunun alâmeti önüne koyun sütü konursa onu içmesi, deve sütü konursa taîmamasidır.» Bunun üzerine Ka'b ona:

— Bunu sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve Sçilem)’den mi işittin? diye sormuş. Ebû Hüreyre:

— Yâ bana Tevrat mı indirildi? cevâbını vermiştir.

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu-Bed-il-Halku'da tahric etmiştir.

Meshin insanı kendi şeklinde değiştirip çirkin bir kılığa sokmak demek olduğunu evvelce görmüştük. Benî İsrail'den bazılarının meshedildikleri Kur'ân-ı Kerîm'de haber verilmektedir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) farenin deve sütü içmeyip, koyun sütü içtiğine bakarak yok olan Benî İsrail taifesinin fareye tebdil edildiği zannına varmıştır. Gerçi bir hadîs-i şerifte şekli tebdil edilen insanların nesli olmadığı beyân buyurulmuştur. Fakat zahire bakılırsa buradaki Hazret-i Ebû Hüreyre rivâyetleri o hadîsten önce vârid olmuştur. Demek oluyor ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) evvelâ farenin Benî İsrail'den tebdil edilme bir hayvan olduğunu zannetmiş. Sonra kendisine hakikati hâl bildirilmiş, farenin memsuh olmadığım anlamıştır.

Hazret-i Ebû Hüreyre'nin Ka'b (radıyallahü anh)'a: «Ben Tevrat'ı okuyor muyum?» sözü: Ben Tevrat vesâir kitapları okumuş değilim ki, onlardan sana nakiller yapayım. Söylediklerim ancak Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittiklerimdir... manasınadır. Ebû Hüreyre aynı zamanda Hazret-i Ka'b'a ta'rizde de bulunmuştur. Çünkü Ka'b (radıyallahü anh) aslen yahûdi idi. Ve Tevrat hükümlerini bilirdi. Farenin deve sütü içmemesinden memsuh olduğuna istidlal edilmesi Benî İsrail'e deve sütleri ve etleri haram kılındığındandır. Onlar deve sütü içmez, koyun sütü içerlerdi. Hazret-i Ka'b’ın Ebû Hüreyre'ye hiç bir şey söylemeyip susması, onun kemâl-i takva sahibi bir zât olduğuna delildir.