Geri

   

 

 

 

İleri

 

20- Va'zda İktisad Bâbı

7305- Bîze Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Veki' ile Ebû Muâviye rivâyet ettiler. H.

Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Şakîk'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Abdullah'ın kapısı yanında oturduk, onu bekliyorduk, derken yanımızdan Yezid b. Muâviyete'n-Nehaî geçti.

— Bize şunun yerini bildir, dedik. Hemen onun yanına girdi. Ve az sonra Abdullah yanımıza çıkarak:

— Ben sizin burada olduğunuzu haber aldım. Ama yanınıza çıkmama sizi bıktırırım endişesi mani' oldu. Gerçekten Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda bizden söz alırdı, dedi.

7306- Bize Ebû Saîd El-Eşec rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn İdris rivâyet etti, H.

Bize Mincab b. Haris Et-Temîmî de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Müshir rivâyet etti. H.

Bize İshak b. İbrahim ile Ali b. Haşrem de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsa b. Yûnus haber verdi. H.

Bize İbn Ebî Ömer dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyan rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi A'meş'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir.

Mincâb İbn Müshir'den rivâyetinde şunu zîyâde etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murra dahi Şakîk'dan, o da Abdullah'dan naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti.»

7307- Bize İshak b. İbrahim de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Cerir, Mansûr'dan naklen haber verdi. H.

Bize İbn Ebî Ömer dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Bize Fudayl b. Iyâd, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil Şakîk'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Abdullah "bize her perşembe günü müzâkere yapardı. Bir adam kendisine:

— Yâ Ebâ Abdirrahman! Biz senin konuşmam seviyor, onu arıu ediyoruz. Bize her gün konuşmuş olmanı diliyoruz, dedi. Bunun üzerine Abdullah şunu söyledi;

— Sizinle konuşmaktan beni men eden sizi bıktırırım korkusudur, Gerçekten Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi bıktırır endişesiyle bazı günler va'z hususunda tizden soz alırdı.

Bu hadîsi Buhârî «KitâbuM-ilim»'de tahric etmiştir.

Ebû Abdirrahman, Hazret-i Abdullah b. Mesud'ur künyesidir.

«Yete havvelûnâ» kelimesinin meşhur mânâsı bizden söz alırdı, de mektir. Bazıları bunun bizi ıslâh ederdi, mânâsına geldiğini; bir takımlar va'z için bize anîden gelirdi, demek olduğunu söylemişlerdir.

-Bizi bir insanın hizmet işini kapadığı gibi hapsederdi...» mânâsına geldiğini söyleyenler de vardır.

Hadîs-i şerif cemaatı bıktırmamak için va'zı fazla uzatmayıp orta hâle dikkat etmenin lüzumuna delildir.