18- Ümmü Eymen (radıyallahü anh)'nın Faziletlerinden Bir Bab 6471- Bize Ebû Kureyb Muhammed b. Ala' rivâyet etti; (Dedi ki): Bize Ebû Üsâme, Süleyman b. Muğîra'dan, o da Sâbit'den, o da Enes’den naklen rivâyet etil Enes şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ümmü Eymen'e gitti. Onunla birlikte ben de gittim. Ümmü Eymen kendisine içinde meşrubat bulunan bir kab verdi. Oruçlu olduğu güne mi rastladı, yoksa onu arzu mu etmedi bilmiyorum. Derken Ümmü Eymen ona bağırıp çağırmaya ve atıp tutmaya başladı. Bu hadîsden murad şudur: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) takdim edilen süt veya şerbeti herhangi bir sebepten dolayı içmemiş, Hazret-i Ümmü Eymen de kendisine kızarak söylenmiştir. Bu yaptığı ona nazı geçtiği içindir. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i elinde o büyütmüş ve terbiye etmiştir. Binâenaleyh oğlu yerindedir. Bir annenin icabında oğluna darılması ve sert konuşması çok görülemez. Bir hadîs-i gerîfde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Ummü Eymen, annemden sonra benim annemdir.» buyurmuştur. Hazret-i Ümmü Eymen aslen Habeşli olup Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) fm babasının cariyesi idi. Vaktiyle Abdullah, Habeşî namında bir zâtla evlenmiş, onun vefatından sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini Zeyd b. Harise (radıyallahü anh) ile evlendirmişti. Bu izdivacdan Hazret-i Üsame b. Zeyd doğmuştur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) naklettiğimiz hadîsde de görüldüğü vecihle kendisine bir anne gibi hormet ederdi. (radıyallahü anh) Hadîs-i şerif müsafirin oruç vesaire gibi bir özrü bulunursa kendisine getirilen yiyecek ve içecekten imtina edebileceğine delildir. 6472- Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Amc b. Âsim El-Kilâbî haber verdi. (Dedi ki): Bize Süleyman b. Muğîre Sâ-bit'ten, o da Enes'den naklen rivâyet etti, Şöyle dedi; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatından sonra Ebû Bekr (radıyallahü anh) Ömer'e: — Haydi Ümmü Eymen'e gidelim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu nasıl ziyaret ediyordu ise, biz de ziyaret edelim, dedi. (Ebû Bekr Dedi ki) Ona vardığımızda ağladı. Ebû Bekr'le Ömer: — Niye ağlıyorsun? Allah'ın nezdindeki (makamı) Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) için daha hayırlıdır, demişler. Ümmü Eymen: — Ben Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) için Allah indindeki (mertebesi), nin daha hayırlı olduğunu bilmiyorum diye ağlamıyorum. Velâkin Semâdan vahy kesildi de ona ağlıyorum, demiş; böylece her ikisini ağlamaya heyecanlandırmış. Onunla birlikte onlar da ağlamaya başlamışlar. , |