Geri

   

 

 

 

İleri

 

35- Yemeğin Burunlanmaması Bâbı

5501- Bize Yahya b. Yahya ile Züheyr b. Harb ve İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. (Züheyr Haddesenâ tâbirini kullandı. Ötekiler: Bize Cerir haber verdi, dediler.) Cerir A'meş'den, o da Ebû Hâzim'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber vermiş. Ebû Hüreyre şunları söylemiş:

Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir yemeği hor görmemiştir, Bir şeyi arzu ederse yer; istemezse bırakırdı.

5502- Bize Ahmed b. Yûnus da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Züheyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süleyman El-A'meş bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti.

5503- Bize Abd b. Humeyd dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdürrezzâk ile Abdulmelik b. Amr ve Ömer b. Sa'd Ebû Dâvud El-Haferî hepsi Süfyan'dan, o da A'meş'den naklen bu isnadla bu badısın benzerini haber verdiler.

5504- Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Küreyb, Muhammed b. Müsennâ ve Amru'n-Nâkıd rivâyet ettiler. Lâfız Ebû Küreyb'indir.

 (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye haber verdi.

(Dedi ki): Bize A'meş Ca'de oğullarının azatlısı Ebû Yahya'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi):

Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in asla bir yemeği burun-ladığını görmedim. Canı isterse onu yer, istemezse susardı.

5505- Bize bu hadîsi Ebû Küreyb ile Muhammed b. MÜsennâ da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den, o da Ebû Hâzım'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivâyet ettiler.

Bu hadîsi Buhârî «Et'ıme» ve «Menâkıb» bahislerinde Ebû Dâvud ile İbn Mâce «Kitâbu'l-Et'ıme»'de; Tirmizî «Kitâbu'l-Birr»'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

Yemeğin ayıplanması tuzu eksik, ekşisi fazla, fazla koyu, fazla duru ve pişmemiş gibi lâkırdılarla olur. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz her hususta olduğu gibi, yemek âdabı hususunda da örnekti. Gerçi bir hadîste Keler etini yemediğini görmüştük, fakat bu onu beğenmeyip burunladığı için değil, bu yemeği arzu etmediğini haber vermekti. Yoksa kendileri dünya nimetlerinin hiç birini ayıplamamışlardır.