56- Yoldan Gelen Kimsenin Turükunun —ki Bu Kelime Geceleyin Girmek Demektir— Mekruh Oluşu Bâbı 5071- Bana Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Yezid b. Hârun, Hemmâm'dan, o da İshâk b. Abdillah b. Ebî Talha’dan, o da Enes b. Malik'den naklen rivâyet etti ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ailesi nezdine geceleyin gelmezdi. Onlara ya sabah ya-hud akşamleyin gelirdi. 5072- Bana bu hadisi Züheyr b. Harb de rivâyet etti. (Dedi ki); Bize Abdüssemed b. Abdîlvâris rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hemmam rivâyet etti. (Dedi ki): Bize İshak b. Abdillah b. Ebî Talha Enes b. Malik'den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadisin mislini rivâyet etti. Şu kadar var ki o «geceleyin girmezdi» dedi. 5073- Bana îsmâîl b. Salim rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hü-şeynı rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Seyyar haber verdi. H. Bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti lafz onundur. (Dedi ki): Bize Hüseyni, Seyyâr'dan o da Şa'bî'den o da Câbir b. Abdillah'dan naklen rivâyet etti. Cabir Şöyle dedi: Bir gazada Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte bulunuyorduk. Medine'ye geldiğimizde girmeye kalkıştık. Bunun üzerine: «Ağır olun da (oraya) geceleyin (yani yatsı zamanı) girelim. Tâki dağınık saçlı kadın taransın, kocası gurbette olan da usturasını kullansın!» buyurdular. 5074- Bize Muhammed b. Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bana Abdissamed rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be, Seyyâr'dan o da, Âmir'den, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Biriniz geceleyin (seferden) geldiği vakit hemen ailesi yanına dalıvermesin, Tâki kocası gurbette olan usturasını kullansın, dağınık saçlı da taransın» buyurdular. 5075- Bu hadîsi Yahya b. Habib de rivâyet etti. (Dedi-ki): Bize Bavh b. Ubade rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Seyyar bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. 5076- Bize Muhammed b. Beşşâr da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed (Yani İbn Ca'fer) rivâyet etti. (Dedi ki); Bize Şu'be Âsım'dan, o da Şa'bî'den, o da Cabir b. Abdülah'dan naklen rivâyet etti. Cabir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) erkeğin gur-beti uzadığı zaman ailesinin yanına geceleyin gelmesini yasak etti. 5077- Bu hadîsi bana Yahya b. Habib dahi rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Ravh rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be bu isnadla rivâyette bulundu. 5078- Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe de rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Vekî', Süfyan'dan, o da Muharîb'den, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Cabir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Erkeğin seferden geceleyin gelerek ailesinin yanına dalmasını onların hıyanetini anlamak istemesini yahut kusurlarını araştırmasını yasak etti. 5079- Bu hadîsi bana Muhammed b. Müsenna da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahman rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Süfyan bu isnadla rivâyette bulundu. Abdurrahman Şöyle dedi: «Süfyan (onların hıyanetlerini anlamak istemesini yahut kusurlarını arattırmasını) cümlesini kasdederek burası hadisde var mıdır yok mudu; bilmiyorum dedi.» 5080- Bize yine Muhammed b. Müşenna rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. H. Bize Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. (Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Her İki râvi demişler ki) bize Şu'be, Muharib'den, o da Cabir'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen yoldan geceleyin gelmenin mekruh olduğunu rivâyet etti. Ama «Onların hıyanetlerini anlamak yahut kusurlarını araştırmak» kaydını zikretmedi. Bu hadîsin Enes rivâyetini Buhârî Ömre bahsinde; Nesâî «Işretû'n-Nisa»'da, Cabir rivâyetini Buhârî «Nikah, Büyü', İstikraz, Cihad» ve «Şurut» bahislerinde kimi uzun kimi muhtasar olmak üzere tahric etmiştir. Hazret-i Cabir'in beraber bulunduğu sefer Tebük gazasıdır. Turuk: Geceleyin gelmek manasınadır. Kadının ustura kullanmasından murad kasık ve koltuklardaki kılları yok etmesidir. Bütün bu rivâyetlerden anlaşılıyor ki; uzun zaman ailesinden uzak yaşayan kimsenin dönüşte geceleyin ansızın evine gelmesi mekruhtur. Fakat yakın bir yere gitmişde karısı gelmesini bekliyorsa evine gece dönmesinde beis yoktur. Keza askerde veya benzeri kalabalık bir cemaat içinde seferde bulunurda dönmeke oldukları ve şimdi şehre girecekleri haber verilirse, istediği zaman evine girmesinde beis yoktur. Çünkü ansızın geceleyin girmek evdekiler hazır olsun, telâşa düşmesinler diye yasak edilmiştir. Burada böyle bir telâş yoktur. |