Geri

   

 

 

 

İleri

 

1- Yeminin Da'valıya Aid Oluşu Bâbı

4567- Bana Ebû't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Vehb, İbn Cüreyc'den, o da İbn Ebî Müleyke'den, o da İbn Abbâs’dan naklen haber verdi ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

«İnsanlara (mücerred) dâvaları sebebi ile (İstedikleri) verilse, bir takım insanlar bazı adamların kanlarını ve mallarını iddia ederlerdi. Lâkin davâlıya yemîn düşer.» buyurmuşlar.

4568- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bişr, Nâfi' b. Ömer'den, o da İbn Ebî Müleyke'den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da'vâlıya yemin lazım geldiğine hüküm buyurmuş.

Bu hadîsi bütün «Sünen» sahipleri Hazret-i İbn Abbâs'dan merfû' olarak rivâyet etmişlerdir. Tirmizî onun hakkında: «Hasen, sahih bir hadistir.» demiştir. Kâdî Iyâz, Asîlî'nin onun hakkında: «Merfû' olduğu sahîh değildir; o ancak İbn Abbâs'in sözüdür.» dediğini nakletmiş; Eyyûb ile Nâfi' El-Cumahî'nin de İbn Abbâs'a mevkuf olarak rivâyet ettiklerini söyledikten sonra: «Buhârî ile Müslim onu İbn Cüreyc’den merfû' olarak da rivâyet etmişlerdir.» demiştir.

Hadîs-i şerîf şeriat kaidelerinden büyük bir kaidedir. Bu kaideye göre bir kimse «Bu mal benimdir.» diye iddia ederse sırf1 bu iddiaya dayanarak istediği şey kendisine verilivermez. Yâ dâvasını isbât etmesi yahut da'vâlınuı ikrarı gerekir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunun hikmetini beyân sadedinde:

«Mücerred dâvaları sebebi ile verilse, bir takım insanlar bâzı adamların kanlarını ve mallarını iddia ederlerdi.» buyurmuştur. Evet, davacıdan isbât istenmese, dâvâlının malını ve canını korumasına imkân kalmazdı. Dâvâcı ise beyyine ile daima hakkını koruyabilir.

Bu hadîs yeminin da'vâlıya düştüğüne kail olan cumhûrun delilidir. Yani davacının isbât için beyyinesi yoksa dâvâlıya yemin verdirilir.