Geri

   

 

 

 

İleri

 

24- Emzikli Kadınla Cimada Bulunmak Manasına Gelen Gile'nin Cevazı ve Azlin Kerahati Bâbı

3637- Bize Halef b. Kişam rivâyet etti.

Dedi ki: Bize b. Enes rivâyet etti. H.

Bize Yahya b. Yahya dahi rivâyet etti. Lâfız onundur.

(Dedi ki): Mâlik'e, Muhammed b. Abdirrahman b. Nefel'den dinlediğim, onun da Urve'den, onun da Âişe'den, onun da Cüdâme binti Vehb El-Esediyye’den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Cüdâme Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şöyle buyururken işitmiş:

«Vallahi gileyi yasak etmek İçimden geçti. Nihayet Roma yada İranlıların bunu yaptıklarını, fakat çocuklarına bir zarar vermediğini hatırladım

Müslim der ki: Halef'e gelince, o Cüzâmetü'l-Esedîyye dedi. Ama doğrusu Yahya'nın dediği gibi «de» ile Cüssâme'dir.

3638- Bize Ubeydullah b. Saîd ile Muhammed b. Ebî Ömer rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize El-Mukri' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Saîd b. Ebû Eyyûb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ebû'l-Esved, Urve'den, o da Âişe'den, o da Ukkâşe'nin kız kardeşi Cüdâme binti Vehb'den naklen rivâyet eyledi. Cüdâme şunu söylemiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir takını insanların arasındayken yanına vardım. Şöyle duyuruyordu:

«Vallahi gîle'yi yasak etmek içimden geçti. Derken Romalılarla İranlılara bir baktım. Gördüm ki, onlar çocuktanına gîle yapıyor, fakat bu onların çocuklarına hiç bir zarur gefirmiyormuş.» Sonra kendisine azli sordular. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bu bir kız çocuğunu gizlice diri diri mezara gömmektir.» buyurdular.

Ubeydullah El-Muhrî'den rivâyet ettiği hadîsinde:

«Ör "diri diriye mezara gömülen kız çocuğuna sorulduğu vakît" Sûre-i Tekvîn ; 8. âyet-î kerîmesîdir.» cümlesini ziyâde etti.

3639- Bize bu Ebû Bekr b. Ebi Şeybe de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. ishâk rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Eyyûb, Muhammed b. Abdirrahman b. Nevfel El-Kuraşiden, o da Urve'den, o da Âişe’den, o da Cüdâme binti Vehb El-Esediyye'den naklen rivâyet eyledi. Cüdame: «Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den dinledim...» demiş. Râvi hadîsi Saîd b. Ebî Eyyûb'un azil ve Gîle hakkındaki hadîsi gibi nakletmîştir. Yalnız o (Gîle yerine) Giyâl demiştir.

3640- Bana Muhammed b. Abdîllâh b. Nümeyr ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Lâfız İbn Nümeyr'indir. (Dediler ki): Bize Abdullah b. Yezîd el-Makburî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hayve rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ayyaş b. Abbâs rivâyet etti. Ona da Ebû'n-Nadr, Âmir b. Sa'd'dan naklen rivâyet etmiş ki, Üsâmetü'bnu Zeyd'in, babası Sa'd b. Ebî Vakkaasa haber verdiğine göre bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek:

— Ben karımdan azil yapıyorum; demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ;

«Bunu niçin yapıyorsun?» diye sormuş. Adam:

— Kadının çocuğuna veya çocuklarına zarar geleceğinden korkuyorum (da onun için) cevâbını vermiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Bu zararlı bir iş olsa idi, İranlılarla Romalılara zarar verirdi.» buyurmuşlar.

Züheyr kendi rivâyetinde:

«Eğer bunun İçin ise yapma! Bu îşİ İranlılarla Romalılara zarar vermemiştir.» dedi.

Hadisin râviyesi Cüdame (radıyallahü anh) hakkında ihtilâf edilmiştir Basılan onun Ukkâse (radıyallahü anh)'dan başka bir zâtın kız kardeşi, bir takımları da Cüda'me binti Cendel olduğunu söylemişlerdir. Fakat muhtar olan kavle göre Hazret-i Ukkâşetü'bnû Mihsan’ın anne bir kız kardeşi Cüdâme binti Vehb el-Esediyye’dir.

Gîle, gayl ve gıyâl aynı mânâya gelen kelimelerdir. Lügat ulemasından bir cemaate göre gayle: Bir defa gîle yapmak mânâsına masdar bina-i merradır. Gîle ise gaylden alınma bir isimdir. Bazıları: «Bu kelime ile emzikli kadının cimaı kasdedilirse gîle ve gayle şeklinde okunabilir.» demişlerdir.

Bu hadîsdeki gileden murad ne olduğu hususunda İhtilâf etmişlerdir, İmâm Mâlik ile Esraaî ve diğer lügat ulemasına göre emzikli kadınla cinsî münasebette bulunmaktır. İbn Sikkit: «Gayl» hamile kadının çocuk emzirmesidir.» demiştir.

Ulemânın beyânına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bunu men' etmek istemesi, memedeki çocuğa zarar vereceğinden korktuğu içindi. Zira doktorlar bu sütün hastalık olduğunu söyler; Araplar da ondan tiksinir ve çekinirlerdi.

Yerinde de îzâh edildiği vecihle ve'd: Kız çocuğunu diri diri mezara gömmektir. Câhiliyet devrinde Araplar bunu acizlik ve âr gibi sebeblerle yaparlardı. Azlin ve'de benzetilmesi hayatı yok etmesi cihetiyledir.

«O (diri diriye mezara gömülen kız çocuğuna sorulduğu vakit) âyet-i kerîmesidir.» cümlesindeki «o» zamiri mukaddere râci'dir. Yani: Bu çirkin iş, Teâlâ Hazretlerinin şu âyetindeki tehdîd de dâhildir; demektir.