Geri

   

 

 

 

İleri

 

97- Kuba Mescidinin ve Bu Mescidde Kılınan Namazla Onu Ziyaretin Fazileti Bâbı

3455- Bize Ebû Ca'fer Ahmed b. Meni1 rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İsmail b. İbrahim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Eyyûb, Nâfi’den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Küba'yı kimi binek, kimi yaya ziyaret edermiş,

3456- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdullah b. Nûmeyr ile Ebû Usâme, Ubeydûllah'dan rivâyet ettiler. H.

Bize Muhammed b. Abdillah b. Nûmeyr dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize babam rivâyet etti. (Dedİ ki): Bize Ubeydûllah, Nafi'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti. İbn Ömer Şöyle dedi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kubâ mescidine kimi binek, kimi yaya olarak gelir, orada iki rekât namaz kılardı.»

Ebû Bekir kendi rivâyetinde şöyle dedi: «İbn Nûmeyr: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ovada iki rekât namaz kılardı, dedi.»

3457- Bize Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ubeydûllah rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Nâfi' İbn Ömer'den naklen haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Küba'ya kimi binek, kimi yaya gelirmiş.

3458- Bana Ebû Ma'n Er-Rakâşî Zeyd b. Yezîd Es-Sekafî —ki Basrah Mevsuk bir râvidir.— rivâyet etti.

(Dedi ki) Bize Halid yani İbni Haris, İbn Aclâan'dan, o da Nafi'den, o da İbn Ömer'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Yahya El-Kattan hadîsi gibi rivâyette bulundu.

3459- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Mâlik'e, Abdullah b. Dinar'dan dinlediğim, onun da Abdullah b. Ömer'den rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Küba'ya kimi binek, kimi yaya olarak gelirmiş.»

3460- Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İlmi Hucr rivâyet ettiler. İbn Eyyûb

(Dedi ki): Bize İsmail b. Câ'fer rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Abdûllah b. Dînâr haber verdi. Kendisi Abdullah b. Ömer'i şöyle derken işittim:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kubâ;'ya kimi binek, kimi yaya olarak gelirdi.»

3461- Bana Züheyr b. Harb ribâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Süfyân bin Uyeyne, Abdullah b. Dinar'dan naklen rivâyet etti ki, İbn Ömer her Cumartesi Küba'ya gelir ve: «Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i her Cumartesi buraya gelirken gördüm» dermiş.

3462- Bize bu hadîsi İbn Ebî Ömer de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân, Abdullah b. Dinar'dan, o da Abdullah b. Ömer'den, naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Küba'ya gelirmiş. Y'âni her Cumartesi kimi binek, kimi yaya olarak gelirmiş.

İbn Dînâr: «Bunu İbni Ömer de yapardı» demiş.

3463- Bu hadîsi bana Abdullah b. Hâşim dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Veki', Süfyan'dan, o da İbn Dinar'dan bu isnâdla rivâyette bulundu. Ama «Her Cumartesi» sözünü zikretmedi.

Bu hadîsi bütün Kütübû Sitte sahibleri muhtelif şekillerle tahric etmişlerdir. Tahâvî «iki rekât namaz kılardı» cümlesinin müdrec olduğunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'nin bir yerde oturmazdan Önce mutlaka namaz kılardı. Malûm olduğu için bunu râvilerden birinin söylediğini bildirmiştir.

Nesâî ile İbn Mâce'nin rivâyet ettikleri bir hadîsde:

Bir kimse evinden çıkarak şu mescide yani Mescid-i Küba'ya gelir de orada namaz kılarsa ona bir ömre kadar sevap verilir.)- buyrulmuştur.

Sad b. Ebî Vakkâs (radıyallahü anh)’ın dahi: «Kubâ mescidinde iki rekât namaz kılmam benim indimde Beyt-i Makdis'e iki defa gitmemden daha iyidir.» dediği rivâyet olunur. Mamafih geçen babda görülen üç mescid hakkındaki sevap katlaması Kubâ mescidi hakkında sabit olmamıştır. Kubâ mescidinin fazileti hakkında birçok hadîsler vardır. Taberâni'nin bin ti Nûman'dan rivâyet ettiği bir hadîsde şöyle denilmektedir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kubâ'ya gelerek şu mescidi yani Mescidi Kubâ'yi bina ettiği zaman kendisini gördüm. Taşı yahut kayayı alıyor; taş kendisini çökertiyordu. Karnının veya göbeğinin üzerinde beyaz toprak izi görüyordum. Ashabından biri gelerek, annem, babam hakkı için Yâ Rasûlallah! Onu bana ver. Senin için ben taşıyayım, derdi. Fakat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— Hayır! Sen de bunun gibi başka bir taş al mukabelesinde bulunurdu. Mescidi böyle bina etti...» Bu hadîsin râvileri mevsukdur.

Kubâ, Medine'nin Cenubunda ona iki mil mesafede bulunan bir yerdir. Bazıları üç mil mesafede olduğunu söylerler. Kelime müzekker olarak münsarif, müennes olarak gayri münsarif okunmuştur.