Geri

   

 

 

 

İleri

 

62- Kurbanda Ortaklık ve Sığırla Deveden Herbirinin Yedi Kişiye Kafi Gelmesi Bâbı

3246- Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Mâlik rivâyet etti. H.

Bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti. Bu lâfız onundur,

(Dedi ki): Mâlik'e, Ebû'z-Zübeyr'den dinlediğim, onun da Câbir b. Abdillâh'tan rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Câbir::

«Hudeybiye senesinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikle yedi kişi için bir deve, yine yedi kişi için bir sığır kurban ettik.» demiş.

3247- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bize Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den. o da Câbir'den naklen haber verdi. H.

3248- Bize Ahmed b. Yûnus da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Zübeyr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte hacca telbiye getirerek yola çıktık. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize deve ile sığırda ortak olmamızı, içimizden her yedi kişinin bir deveye iştirâk etmemizi emir buyurdu.»

3249- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Veki' rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Azratübnu Sabit, Ebü'z-Zübeyr'den, o da Câbir b. Abdullah'tan naklen rivâyet etti. Câbir (radıyallahü anh) Şöyle dedi: «Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte hacc ettik de deveyi yedi kişi, sığın dahi yedi kişi nâmına kurban kestik.»

3250- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd, İbn Cüreyc'den rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi ki Câbir b. Abdillâh'ı şunu söylerken işitmiş: « Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yaptığımız hacc ve ömrede her yedi kişi, bir devede ortak olduk.» Bunun üzerine bir adam Câlir'e:

— Bedene'de dahi cezûr'da olduğu gibi ortaklık sahih midir? diye sordu. Câbir. (radıyallahü anh):

— O ancak bedenelerden ma'dûdtur cevâbını verdi. Câbir Hudeybiye'de bulunmuştu:

— Biz o gün yetmiş bedene boğazladık; her yedi kişi, bir ledenedc ortak olduk, dedi.

3251- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. (Deri: ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi.

(Dedi ki): Bize Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillâh'ı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in haccını anlatırken dinlemiş. Câbîr (radıyallahü anh) Şöyle dedi:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize ihramdan çıktığımız vakit hedy kurbanı kesmemizi ve bir kurbanda birkaç kişinin ortak olmasını emir buyurdu.» Bu hadîsde beyân edildiğine göre bu hâdise Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbına hacclarından hılle çıkmalarını emir buyurduğu zaman olmuş.

3252- Bize Tabya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hüşeym, Abdülmelik'ten, o da Atâ'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi, Câbîr (radıyallahü anh):

«Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’le birlikte ömreye temettü' yapar ve bir sığın yedi kişi nâmına keser onda ortak oturduk.» demiş.

3253- Bize Osman b. Ebî Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Yahya b. Zekeriyyâ b. Ebî Zâide, İbn Cüreyc'den, o da Ebm's-Zübeyr’den, o da Câbîr'den naklen rivâyet etti. Câbîr (radıyallahü anh):

«Kurban bayramı günü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Âişe nâmına bir sığır kesti.» demiş.

3254- Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti,

(Dedi ki): Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. H.

Bana Saîd b. Yahya El-Emevî de rivâyet etti.

(Dedi ki) ; Bana babam rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti.

(Dedi ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillâh'ı: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlar is nâmına kurban boğazladı.» derken işitmiş.

İbn Bekr'in Âişe'den rivâyet ettiği hadîsde: «Haccında bir sığır (kurban etti)» kaydı vardır.

Bedene: Sığır ve deve demektir. Cezûr dahi deve mânâsına gelir. Kâdî Iyâz’ın beyânına göre burada sığırla cezûr arasında fark vardır. Çünkü bedene ve hedy, ihrama girerken Kâbe'ye gönderilen kurbanlıktır. Cezûr ise onun yerine kesilmek üzere sonradan satın alınan devedir. Hazret-i Câbir'e suâl soran zât cezûrda ortaklığı daha mü-nâsîp zannederek bedenenin hükmü de böyle midir? diye sormuş, Câbir (radıyallahü anh)'da onun kurbanlık için satın alındığına bakarak aynı hükümde dâhil olduğunu bildirmiştir.